Tarihsel Süreçte Alâeddin Camii ve Tepesinin Kent Belleğine Etkisi

Günümüze kadar ulaşan tarihi yapılar ve çevreleri bize geçmişle ilgili bilgi vermektedir. Tarihi sürece tanıklık eden binalar ve çevresindeki yapılar geçmişle gelecek arasında bağlantı kurdukları için yapıya ait değerler, gelecek nesillere aktarılabilir. Bununla ilgili geçmişteki durumları hakkında kent belleğinde yer edinen bu yapılar sonraki dönemlerde teknolojik gelişmeler, tarihi çevrede yeni yapıların tasarlanması, kentsel politikalar, kullanıcı gereksinimleri, savaşlar ve doğal afetler gibi değişimlerle birlikte farklı bir görünüme kavuşmaktadırlar. Böylece yapının hem kendisi hem de çevresi bu faktörlerden etkilenebilmektedir. Bu değişimler kentlerin ayrılmaz parçası olan kent belleğinin de farklı bir biçimde algılanmasına neden olmaktadır. Neolitik Dönemden bu yana pek çok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Konya Kenti, binyıllardır Alâeddin Tepesi merkezli olarak kentsel gelişim göstermiştir. Höyük üzerinde bulunan Alâeddin Camii, Selçuklu Dönemi’nde inşa edilen, tarihi Konya iç kalesinde yer alan bir ulu camidir. Tepe ile birlikte yüzyıllar boyu tarihe tanıklık etmiş olan cami, çok ayaklı, Kufe plan tipinde iki evreli olarak yapılmış ve inşaatı 1220 yılında Alâeddin Keykubat zamanında tamamlanmıştır. Avlusunda sekiz Selçuklu sultanının sandukasının bulunduğu II. Kılıçarslan Türbesi yer almaktadır. Selçuklu sarayına bitişik olan yapı hem Selçuklu döneminde hem de Osmanlı Döneminde mevcudiyetini korumuştur. Osmanlı Döneminde birçok seyyah ve devlet adamı Alaaddin Cami ve Selçuklu Sultanları Türbesini ziyaret etmiş; 19. Yüzyıl’da Charles Texier, Frederic Sarre gibi birçok araştırmacı da yapıyı tanımlamıştır. Cami; kutlamalar, isyanlar, mahkemeler gibi birçok toplumsal olaya da ev sahipliği yaparak toplum belleğinde yer etmiştir. Konya’nın kentsel kimliğin oluşumunda etkili bir imge olarak tanımlanan Alâeddin Camii, bugün yeşil bir dokuya sahip olan tepeden yükselerek, halen kentin odağında yer almaktadır. Bu çalışmada Alâeddin Camii ve Tepesi’nin tanıklık ettiği tarihi olayların, geçirdiği onarımların, Alâeddin Tepesi ve çevresi üzerinde yapılan yeşil alan çalışmalarının ve kentsel düzenlemelerin kent belleğine etkisi değerlendirilmeye çalışılacaktır.

Erişime Açık
Görüntülenme
6
22.03.2024 tarihinden bu yana
İndirme
1
22.03.2024 tarihinden bu yana
Son Erişim Tarihi
19 Nisan 2024 14:25
Google Kontrol
Tıklayınız
Tam Metin
Tam Metin İndirmek için tıklayın Ön izleme
Detaylı Görünüm
Eser Adı
(dc.title)
Tarihsel Süreçte Alâeddin Camii ve Tepesinin Kent Belleğine Etkisi
Yayın Türü
(dc.type)
Konferans Bildirisi
Yazar/lar
(dc.contributor.author)
ÇINAR, Kerim
Yazar/lar
(dc.contributor.author)
DAĞ GÜRCAN, Ayşenur
Yazar/lar
(dc.contributor.author)
BACAK, Fatma Nur
Atıf Dizini
(dc.source.database)
Diğer
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Kent Belleği
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Konya
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Alâeddin Camii
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Selçuklu Yapıları
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Kentsel Değişim
Yayıncı
(dc.publisher)
IGCC Uluslararası Yeşil Başkentler Kongresi
Yayın Tarihi
(dc.date.issued)
2018
Kayıt Giriş Tarihi
(dc.date.accessioned)
2019-07-10T12:53:27Z
Açık Erişim tarihi
(dc.date.available)
2019-07-10T12:53:27Z
Özet
(dc.description.abstract)
Günümüze kadar ulaşan tarihi yapılar ve çevreleri bize geçmişle ilgili bilgi vermektedir. Tarihi sürece tanıklık eden binalar ve çevresindeki yapılar geçmişle gelecek arasında bağlantı kurdukları için yapıya ait değerler, gelecek nesillere aktarılabilir. Bununla ilgili geçmişteki durumları hakkında kent belleğinde yer edinen bu yapılar sonraki dönemlerde teknolojik gelişmeler, tarihi çevrede yeni yapıların tasarlanması, kentsel politikalar, kullanıcı gereksinimleri, savaşlar ve doğal afetler gibi değişimlerle birlikte farklı bir görünüme kavuşmaktadırlar. Böylece yapının hem kendisi hem de çevresi bu faktörlerden etkilenebilmektedir. Bu değişimler kentlerin ayrılmaz parçası olan kent belleğinin de farklı bir biçimde algılanmasına neden olmaktadır. Neolitik Dönemden bu yana pek çok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Konya Kenti, binyıllardır Alâeddin Tepesi merkezli olarak kentsel gelişim göstermiştir. Höyük üzerinde bulunan Alâeddin Camii, Selçuklu Dönemi’nde inşa edilen, tarihi Konya iç kalesinde yer alan bir ulu camidir. Tepe ile birlikte yüzyıllar boyu tarihe tanıklık etmiş olan cami, çok ayaklı, Kufe plan tipinde iki evreli olarak yapılmış ve inşaatı 1220 yılında Alâeddin Keykubat zamanında tamamlanmıştır. Avlusunda sekiz Selçuklu sultanının sandukasının bulunduğu II. Kılıçarslan Türbesi yer almaktadır. Selçuklu sarayına bitişik olan yapı hem Selçuklu döneminde hem de Osmanlı Döneminde mevcudiyetini korumuştur. Osmanlı Döneminde birçok seyyah ve devlet adamı Alaaddin Cami ve Selçuklu Sultanları Türbesini ziyaret etmiş; 19. Yüzyıl’da Charles Texier, Frederic Sarre gibi birçok araştırmacı da yapıyı tanımlamıştır. Cami; kutlamalar, isyanlar, mahkemeler gibi birçok toplumsal olaya da ev sahipliği yaparak toplum belleğinde yer etmiştir. Konya’nın kentsel kimliğin oluşumunda etkili bir imge olarak tanımlanan Alâeddin Camii, bugün yeşil bir dokuya sahip olan tepeden yükselerek, halen kentin odağında yer almaktadır. Bu çalışmada Alâeddin Camii ve Tepesi’nin tanıklık ettiği tarihi olayların, geçirdiği onarımların, Alâeddin Tepesi ve çevresi üzerinde yapılan yeşil alan çalışmalarının ve kentsel düzenlemelerin kent belleğine etkisi değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Yayın Dili
(dc.language.iso)
tr
Tek Biçim Adres
(dc.identifier.uri)
https://hdl.handle.net/20.500.12498/1143
Analizler
Yayın Görüntülenme
Yayın Görüntülenme
Erişilen ülkeler
Erişilen şehirler
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve cerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms