1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesine göre, uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk olarak tanımlanmaktadır. Bir toplumda kadına ve erkeğe yüklenen anlamlar olduğu gibi çocuğun da farklı boyutlarda ve sorumluluklarla şekillendiği görülmektedir. Çocukların yaşı itibariyle yetişkinlere göre en büyük yeteneklerinin hayal kurmak olduğu düşünüldüğünde, çalışma hayatına katılım, aile kurma, çocuk sahibi olma gibi sorumlulukların yüklenmesi hukuki bir düzlemde değil toplumsal algı ve anlamlandırma ile kendini göstermektedir. Hukuki açıdan ülkemizin de taraf olduğu en önemli milletlerarası anlaşma olan Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesinde her insanın olduğu gibi çocuğun yaşama hakkı, eksiksiz biçimde gelişme hakkı, zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı koruma altına alınmıştır. Ülkemizde, kadına yönelik şiddetle mücadelenin toplumsal kökenlerine inildiğinde, erken yaşta evlilik her ne kadar erkek çocuklarının da maruz kaldığı bir olgu olarak karşımıza çıksa da özellikle kız çocuklarının ağırlıklı sorunu olarak ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda, erken yaşta evlilik temasının teorik boyutunun ve kurumsal olarak sunulan sosyal hizmet uygulamaları açısından değerlendirilmesi bu çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Bu amaçla, 11 Mart 2019 tarihinde KTO Karatay Üniversitesi yerleşkesinde çocuk istismarı ve erken yaşta evlilik konularında uzmanlaşmış Öğretim Elemanlarının katılımıyla gerçekleştirilen bilimsel toplantının sonuç raporundan elde edilen çıktılar, bu çalışmada yansıtılmaya çalışılacaktır. Toplantı sırasında katılımcılardan izin alınarak kayıt altına alınan bilimsel bilgiler içerik analizi prosedürleri izlenerek bir araya getirilmiş ve başlıklandırılmıştır. Erken yaşta evliliğin hukuki boyutu, erken yaşta evliliğin bilişsel ve kültürel yansımaları ve erken yaşta evlilikle mücadelede kurumsal hizmetler ve uygulamalar şeklinde belirlenen başlıklar altında, erken yaşta evliliğin, çocuk ihmalinin ve istismarının tanımı, erken yaşta evliliğe yönelik toplumsal bakış açısı ve hukuki yaptırımlarla ilgili bilgiler paylaşılmaktadır.
Eser Adı (dc.title) | Hayal Kuramayan Çocuklar: Sosyal Hizmet Bakış Açısıyla Erken Yaşta Evlilik Sorunu |
Yayın Türü (dc.type) | Konferans Bildirisi |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | USTABAŞI GÜNDÜZ, Dilara |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | AKARÇAY ULUTAŞ, Demet |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | BOZ, Ayşe Nur |
Atıf Dizini (dc.source.database) | Diğer |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Çocuk Hakları |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Sosyal Hizmet |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Erken Yaşta Evlilik |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Çocuk İstismarı |
Yayıncı (dc.publisher) | Uluslararası İktisadi ve İdari Bilimler Kongresi |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2019 |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2019-07-11T09:09:10Z |
Açık Erişim tarihi (dc.date.available) | 2019-07-11T09:09:10Z |
Özet (dc.description.abstract) | 1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesine göre, uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk olarak tanımlanmaktadır. Bir toplumda kadına ve erkeğe yüklenen anlamlar olduğu gibi çocuğun da farklı boyutlarda ve sorumluluklarla şekillendiği görülmektedir. Çocukların yaşı itibariyle yetişkinlere göre en büyük yeteneklerinin hayal kurmak olduğu düşünüldüğünde, çalışma hayatına katılım, aile kurma, çocuk sahibi olma gibi sorumlulukların yüklenmesi hukuki bir düzlemde değil toplumsal algı ve anlamlandırma ile kendini göstermektedir. Hukuki açıdan ülkemizin de taraf olduğu en önemli milletlerarası anlaşma olan Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesinde her insanın olduğu gibi çocuğun yaşama hakkı, eksiksiz biçimde gelişme hakkı, zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı koruma altına alınmıştır. Ülkemizde, kadına yönelik şiddetle mücadelenin toplumsal kökenlerine inildiğinde, erken yaşta evlilik her ne kadar erkek çocuklarının da maruz kaldığı bir olgu olarak karşımıza çıksa da özellikle kız çocuklarının ağırlıklı sorunu olarak ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda, erken yaşta evlilik temasının teorik boyutunun ve kurumsal olarak sunulan sosyal hizmet uygulamaları açısından değerlendirilmesi bu çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Bu amaçla, 11 Mart 2019 tarihinde KTO Karatay Üniversitesi yerleşkesinde çocuk istismarı ve erken yaşta evlilik konularında uzmanlaşmış Öğretim Elemanlarının katılımıyla gerçekleştirilen bilimsel toplantının sonuç raporundan elde edilen çıktılar, bu çalışmada yansıtılmaya çalışılacaktır. Toplantı sırasında katılımcılardan izin alınarak kayıt altına alınan bilimsel bilgiler içerik analizi prosedürleri izlenerek bir araya getirilmiş ve başlıklandırılmıştır. Erken yaşta evliliğin hukuki boyutu, erken yaşta evliliğin bilişsel ve kültürel yansımaları ve erken yaşta evlilikle mücadelede kurumsal hizmetler ve uygulamalar şeklinde belirlenen başlıklar altında, erken yaşta evliliğin, çocuk ihmalinin ve istismarının tanımı, erken yaşta evliliğe yönelik toplumsal bakış açısı ve hukuki yaptırımlarla ilgili bilgiler paylaşılmaktadır. |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | https://hdl.handle.net/20.500.12498/1308 |