Suça Sürüklenen Çocuklarda Madde Bağımlılığı

ÇALIŞMANIN TEMELİ Madde kullanımı ve bağımlılığı sadece bireyi değil, bireyin ailesini, toplumu ve ülke ekonomisini de olumsuz yönde etkileyebilen ciddi ve kronik bir hastalıktır. Madde bağımlıları bu hastalık yüzünden iş, sosyal yaşam ve aile ilişkilerinde problemler yaşamakta ve bağımlılığa bağlı olarak şiddet ve suç olaylarındaki artış toplumun huzurunu ve sosyal yaşamı olumsuz etkilemektedir (Balseven ve ark 2002, Ünüvar 2009). Aynı zamanda ulusal ve uluslararası pek çok çalışma maddeye başlama yaşının gün geçtikçe daha da düştüğüne işaret etmektedir (Ekşi 2003, Çuhadar ve Bahar 2007, Gökgöz ve Koçoğlu 2007, Fletcher ve ark 2008). Madde kullanımı/bağımlılığı ve suç ilişkisini inceleyen her çalışma kamu politikalarının belirlenmesinde önemli bir yol göstericidir. Bu bağlamda çalışmada ulusal ve uluslararası literatür ışığında suç kavramı, çocuk suçluluğu ve çocuklarda madde kullanımı ile suç arasındaki ilişki tartışılmıştır. Durkheim’a (2006) göre suç, toplumsal düzenin gerektirdiği fonksiyonlar içinde bu düzene karşı gerçekleştirilen saldırılardır ve suç sadece yetişkinler arasında gerçekleştirilen eylemleri değil, aynı zamanda çocukların da bu kavramla bir arada bulunduğu bir yapıyı ifade etmektedir (Fişek ve ark, 2008). Hatalı ve yetersiz toplumsallaşma çocuğun suça sürüklenmesine neden olabilmektedir. Çocuk ve ergenlik dönemi gibi toplumsal uyum ve ilişkilerin kurulmaya ve geliştirilmeye çalışıldığı bu dönemde çocukların özellikle öğrendikleri davranışlar şekillenmektedir (Kurtuluş ve ark., 2009). Çocukluktan yetişkinliğe geçişin, cinsel ve toplumsal kimlik oluşturma, anne babadan ayrışma çabalarının ve gelişim teorilerine göre keskin değişimlerin olduğu bir dönem olarak tanımladığımız ergenlik döneminde dürtüselliğin artması ile birlikte riskli davranışların denenmesi sıklığında da belirgin bir artış yaşanmaktadır. Ailelerin çocukları için yeterli bakımı ve desteği sağlayamaması, çocukları ile etkin bir iletişim kuramaması dışarıdaki etkilere maruz kalan çocukların suç unsurlarını öğrenmeleri ve herhangi bir suçun mağduru olabilmelerine yol açmaktadır. ÇALIŞMANIN AMACI Ulusal ve uluslararası literatür incelendiğinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki madde kullanımı ve çocukların suça sürüklenmesi bağlamında üç temel ilişki bulunmaktadır. Bunlar; çocuğun maddeye ulaşmak için suça sürüklenmesi, suç işleme cesaretini elde etmek için madde kullanması ve maddenin etkisine bağlı olarak suça sürüklenmesi şeklinde özetlenebilir. Alpay ve ark.(1995); Robertson ve ark. (2004); Ögel ve Aksoy (2007); Altuner ve ark. (2009) başta olmak üzere pek çok ulusal ve uluslararası çalışma bunu desteklemektedir. Çocuk hakları da göz önünde bulundurularak çocukların suçtan uzak bir ortamda yaşamalarının sağlanması, kendi özerkliklerinin olduğu unutulmadan fikirlerine saygı gösterilmesi ve ifade etmelerine olanak sağlanması gerekmektedir. Bahsedilen düşünceler ışığında çalışmada çocuk ve suçun yan yana gelmesinde etkin olan faktörler çerçevesinde suça sürüklenmiş çocukların madde kullanımına nasıl yöneldikleri, yasal süreç ve önleme noktasında yapılabileceklerle ilgili bilgiler verilmeye çalışılacaktır. Bu bağlamda, sunulacak olan konuyla ilgili ulusal ve uluslararası literatür taraması çalışmanın desenini oluşturacaktır. TARTIŞMA Ergen gelişip olgunlaşırken toplumca kabul gören tutum ve davranışlara yönelebileceği gibi kabul görmeyen tutum ve davranışlara da yönelebilir (Enginöz, 2008). Ergen, onu madde kullanmaya yatkın hale getiren kişilik yapısı, aile tutumu ve çevresinin etkisi ile madde kullanmaya başlayabilir. Aile ve çevresinden elde edemediği saygıyı, kabulü, statüyü sağlamak ve yaşadığı endişe ve korkuyu gidermek için alkol ve madde alt kültürüne girebilir (Köknel, 1998). Bunun dışında, pek çok sosyal ve ekonomik faktörün de çocukları öncelikle suça yönlendirdiği sonrasında veya öncesinde de madde kullanımına sevk ettiği literatürde tartışılan bir konuyu oluşturmaktadır. Hawkins ve arkadaşları (1992) ise suça sürüklenen çocuklarda risk faktörlerini, yüksek oranda değişimin olması, yoksulluk, çocuğun bulunduğu çevrede madde kullanımının ve şiddet eğiliminin fazla olması şeklinde ifade etmişlerdir (Kepenekci & Özcan, 2000). Suç ve madde kullanımı ayrı ayrı düşünüldüğünde de genel olarak toplumsal refaha olumsuz etkisi görülebilmekte, bu iki unsur yoksulluk, uzun vadeli ve kronik hastalıklar, yeti yitimi, istihdam sorunları gibi bireysel anlamda olumsuz etki yaratan sorunlarla birlikte bütün bir toplumun farklı sosyolojik kurumlarına da sirayet edebilmektedir. Bu iki unsurun birlikte olması halinde ise görülen sorunların makro düzeyde bir önem kazanması ve devlet politikalarında yer edinmesi gibi durumlar üzerinde durulabilmektedir. Suç ve madde bağımlılığı özellikle çocukla yani geleceğin yetişkinleri açısından düşünüldüğünde, Parsons’ın ve Durkheim’ın da ifade ettiği gibi toplumdaki farklı kurumların işleyişine engel olan unsurlardan iki tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Erişime Açık
Görüntülenme
7
22.03.2024 tarihinden bu yana
İndirme
1
22.03.2024 tarihinden bu yana
Son Erişim Tarihi
19 Nisan 2024 14:25
Google Kontrol
Tıklayınız
Tam Metin
Tam Metin İndirmek için tıklayın Ön izleme
Detaylı Görünüm
Eser Adı
(dc.title)
Suça Sürüklenen Çocuklarda Madde Bağımlılığı
Yayın Türü
(dc.type)
Konferans Bildirisi
Yazar/lar
(dc.contributor.author)
KOÇAK UYAROĞLU, Arzu
Yazar/lar
(dc.contributor.author)
AKARÇAY, Demet
Atıf Dizini
(dc.source.database)
Diğer
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Suç
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Madde Bağımlılığı
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Suça Sürüklenen Çocuk
Yayıncı
(dc.publisher)
Sosyal Hizmet Sempozyumu: İnsan Değer ve Onurunu Yüceltmek
Yayın Tarihi
(dc.date.issued)
2015
Kayıt Giriş Tarihi
(dc.date.accessioned)
2019-07-11T09:17:24Z
Açık Erişim tarihi
(dc.date.available)
2019-07-11T09:17:24Z
Özet
(dc.description.abstract)
ÇALIŞMANIN TEMELİ Madde kullanımı ve bağımlılığı sadece bireyi değil, bireyin ailesini, toplumu ve ülke ekonomisini de olumsuz yönde etkileyebilen ciddi ve kronik bir hastalıktır. Madde bağımlıları bu hastalık yüzünden iş, sosyal yaşam ve aile ilişkilerinde problemler yaşamakta ve bağımlılığa bağlı olarak şiddet ve suç olaylarındaki artış toplumun huzurunu ve sosyal yaşamı olumsuz etkilemektedir (Balseven ve ark 2002, Ünüvar 2009). Aynı zamanda ulusal ve uluslararası pek çok çalışma maddeye başlama yaşının gün geçtikçe daha da düştüğüne işaret etmektedir (Ekşi 2003, Çuhadar ve Bahar 2007, Gökgöz ve Koçoğlu 2007, Fletcher ve ark 2008). Madde kullanımı/bağımlılığı ve suç ilişkisini inceleyen her çalışma kamu politikalarının belirlenmesinde önemli bir yol göstericidir. Bu bağlamda çalışmada ulusal ve uluslararası literatür ışığında suç kavramı, çocuk suçluluğu ve çocuklarda madde kullanımı ile suç arasındaki ilişki tartışılmıştır. Durkheim’a (2006) göre suç, toplumsal düzenin gerektirdiği fonksiyonlar içinde bu düzene karşı gerçekleştirilen saldırılardır ve suç sadece yetişkinler arasında gerçekleştirilen eylemleri değil, aynı zamanda çocukların da bu kavramla bir arada bulunduğu bir yapıyı ifade etmektedir (Fişek ve ark, 2008). Hatalı ve yetersiz toplumsallaşma çocuğun suça sürüklenmesine neden olabilmektedir. Çocuk ve ergenlik dönemi gibi toplumsal uyum ve ilişkilerin kurulmaya ve geliştirilmeye çalışıldığı bu dönemde çocukların özellikle öğrendikleri davranışlar şekillenmektedir (Kurtuluş ve ark., 2009). Çocukluktan yetişkinliğe geçişin, cinsel ve toplumsal kimlik oluşturma, anne babadan ayrışma çabalarının ve gelişim teorilerine göre keskin değişimlerin olduğu bir dönem olarak tanımladığımız ergenlik döneminde dürtüselliğin artması ile birlikte riskli davranışların denenmesi sıklığında da belirgin bir artış yaşanmaktadır. Ailelerin çocukları için yeterli bakımı ve desteği sağlayamaması, çocukları ile etkin bir iletişim kuramaması dışarıdaki etkilere maruz kalan çocukların suç unsurlarını öğrenmeleri ve herhangi bir suçun mağduru olabilmelerine yol açmaktadır. ÇALIŞMANIN AMACI Ulusal ve uluslararası literatür incelendiğinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki madde kullanımı ve çocukların suça sürüklenmesi bağlamında üç temel ilişki bulunmaktadır. Bunlar; çocuğun maddeye ulaşmak için suça sürüklenmesi, suç işleme cesaretini elde etmek için madde kullanması ve maddenin etkisine bağlı olarak suça sürüklenmesi şeklinde özetlenebilir. Alpay ve ark.(1995); Robertson ve ark. (2004); Ögel ve Aksoy (2007); Altuner ve ark. (2009) başta olmak üzere pek çok ulusal ve uluslararası çalışma bunu desteklemektedir. Çocuk hakları da göz önünde bulundurularak çocukların suçtan uzak bir ortamda yaşamalarının sağlanması, kendi özerkliklerinin olduğu unutulmadan fikirlerine saygı gösterilmesi ve ifade etmelerine olanak sağlanması gerekmektedir. Bahsedilen düşünceler ışığında çalışmada çocuk ve suçun yan yana gelmesinde etkin olan faktörler çerçevesinde suça sürüklenmiş çocukların madde kullanımına nasıl yöneldikleri, yasal süreç ve önleme noktasında yapılabileceklerle ilgili bilgiler verilmeye çalışılacaktır. Bu bağlamda, sunulacak olan konuyla ilgili ulusal ve uluslararası literatür taraması çalışmanın desenini oluşturacaktır. TARTIŞMA Ergen gelişip olgunlaşırken toplumca kabul gören tutum ve davranışlara yönelebileceği gibi kabul görmeyen tutum ve davranışlara da yönelebilir (Enginöz, 2008). Ergen, onu madde kullanmaya yatkın hale getiren kişilik yapısı, aile tutumu ve çevresinin etkisi ile madde kullanmaya başlayabilir. Aile ve çevresinden elde edemediği saygıyı, kabulü, statüyü sağlamak ve yaşadığı endişe ve korkuyu gidermek için alkol ve madde alt kültürüne girebilir (Köknel, 1998). Bunun dışında, pek çok sosyal ve ekonomik faktörün de çocukları öncelikle suça yönlendirdiği sonrasında veya öncesinde de madde kullanımına sevk ettiği literatürde tartışılan bir konuyu oluşturmaktadır. Hawkins ve arkadaşları (1992) ise suça sürüklenen çocuklarda risk faktörlerini, yüksek oranda değişimin olması, yoksulluk, çocuğun bulunduğu çevrede madde kullanımının ve şiddet eğiliminin fazla olması şeklinde ifade etmişlerdir (Kepenekci & Özcan, 2000). Suç ve madde kullanımı ayrı ayrı düşünüldüğünde de genel olarak toplumsal refaha olumsuz etkisi görülebilmekte, bu iki unsur yoksulluk, uzun vadeli ve kronik hastalıklar, yeti yitimi, istihdam sorunları gibi bireysel anlamda olumsuz etki yaratan sorunlarla birlikte bütün bir toplumun farklı sosyolojik kurumlarına da sirayet edebilmektedir. Bu iki unsurun birlikte olması halinde ise görülen sorunların makro düzeyde bir önem kazanması ve devlet politikalarında yer edinmesi gibi durumlar üzerinde durulabilmektedir. Suç ve madde bağımlılığı özellikle çocukla yani geleceğin yetişkinleri açısından düşünüldüğünde, Parsons’ın ve Durkheim’ın da ifade ettiği gibi toplumdaki farklı kurumların işleyişine engel olan unsurlardan iki tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yayın Dili
(dc.language.iso)
tr
Tek Biçim Adres
(dc.identifier.uri)
https://hdl.handle.net/20.500.12498/1323
Analizler
Yayın Görüntülenme
Yayın Görüntülenme
Erişilen ülkeler
Erişilen şehirler
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve cerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms