Çocuklara ve Gençlere Yönelik Özel Sektör Kuruluşları

Sosyal hizmet disiplininin insan odağındaki çalışmalarının temelinde toplumsal alana erişmekte zorlanan insanlara kalıcı olarak destek sunmak bulunmaktadır. Toplum hayatında yeterli bir yaşam sürebilmeleri adına insanlara çeşitli müdahalelerde bulunarak hizmet sürekliliği öncelikli olarak görülmektedir. Daha çok dezavantajlı insanları kendisine çalışma alanı olarak seçen sosyal hizmet bilimi toplumsal istikrarı sağlayabilmek adına uygun zemin hazırlama işlevini göstermektedir. Her uygulamalı disiplinin çalışma sahasını sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi için gerekli görülen koşullar olduğu gibi sosyal hizmet disiplininde de her alana özgü kurum ve kuruluşun bulunması ve yapılan müdahalelerin işlerlik kazanması açısından belirli yeterliliklere sahip olması önemli görülmektedir. Her kuruluşun öncelikle bir fiziki mekâna ihtiyacı bulunmaktadır. Fiziki koşullara ek olarak yapılacak çalışmaların belirli bir yönetmeliğe dayanarak resmi bir yapıya bürünmesi gerekmektedir. İlgili mevzuat kapsamında üretilen hizmet modellerinin amacına ulaşabilmesi için uzman bakış açısının kuruma yansıması gerekmektedir. Bu çalışma gereği çocuk ve gençlere yönelik sosyal hizmet sunan özel kuruluşların yapısı düşünüldüğünde bu alanlarda yetişmiş nitelikli insan gücü öncelikli sorunlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bahsedilen gruplara yönelik sistematik ve uzman bakış açısıyla çeşitli çalışmaların yapılması kurumlar aracılığıyla mümkün olmaktadır. Doğrudan bir sosyal hizmet uygulamalarının görülmediği kurumlar olarak özel kreş ve gündüz bakımevleri, gençlik ve danışmanlık merkezi, özel diyaliz merkezleri ve hastaneler, özel eğitim ve öğretim merkezleri sayılabilmektedir. Bahsedilen kurumlar müracaatçı profiline göre özel gereksinimi bulunan bireylere eğitim, sağlık, bakım ve danışmanlık hizmeti vermektedirler. Özel kurumlarda toplumsal rehabilitasyonu kazandırmak adına belirli dönemler içerisinde gerekli hizmetler sınıflandırılarak verilmektedir. Özel sektöre yönelik kurumlar kuruluş ilkesi açısından diğerlerinden farklılaşmaktadır. Kurumların çalışma ilkeleri, örgüt psikolojisi ve etiği kendince zaman içerisinde oluşmaktadır. Kurumların özel sektörde bulunması sebebi ile vereceği hizmetlerin ekonomik yönü ağırlık kazansa da çalışma süresi, ilkesi ve hizmet veren profesyonellerin niteliği farklılık gösterebilmektedir. Kurumların işletme sahibinin kişisel duruşuna göre bile sosyal hizmet müdahale yöntemleri değişkenlik gösterebilmektedir. Belirli amaçları gerçekleştirmek üzere kurulan bu kurumlarda genel olarak fiziki imkanların yeterli olması dikkat çekerken kar amacı güden kuruluşlar olması unutulmaması gereken bir boyuttur. Farklı bakanlık çatısı altında birleşen özel kurumların resmi prosedürü uygulamakla yükümlü oldukları göz önünde bulundurularak hizmet verilen grupların sağlıklı bir şekilde toplumsallıklarını sürdürebilmek adına özel kurumlar gerekli görülmektedir.