- Eklemek veya çıkarmak istediğiniz kriterleriniz için 'Dahil' / 'Hariç' seçeneğini kullanabilirsiniz. Sorgu satırları birbirine 'VE' bağlacı ile bağlıdır. - İptal tuşuna basarak normal aramaya dönebilirsiniz.
ÖZTÜRK, Ali | AYDIN, Merve | ÖZDEMİR ÖZMEN, Ümmühan
Candida species cause cutaneous and systemic infections with a high mortality rate, especially in immunocompromised patients. However, the emergence of resistance to the most common antifungal drugs, also due to biofilm formation, there is an increasing need to design new and more effective antifungals with less toxic. Sulfonyl hydrazones are well-known for their pharmacological effects, such as antifungal and antibacterial potential and can act as an antinociceptive, antidepressant, antineoplastic activity. The aim of this study was to investigate the anti-candidal and anti-biofilm activity o ...Daha fazlası
AYDIN TERZİOĞLU, Merve | ÖZTÜRK, Ali | ÖZDEMİR ÖZMEN, Ümmühan
The prevalence of fungal infections has increased in the last two decades in parallel with the increasing number of immunosuppressed patients. The excessive use of antifungal agents is causing the accumulation of multi-resistance phenotypes in many fungal strains. Consequently, new alternative agents to conventional antifungal agents are urgently needed to prevent the emergence of fungal resistance. Sulfonyl hydrazone derived from sulfonamide, are well-known for their pharmacological effects, such as antifungal, antibacterial potential, and antineoplastic activity. This study aimed to investig ...Daha fazlası
AYDIN TERZİOĞLU, Merve | ÖZTÜRK, Ali | ÖZDEMİR ÖZMEN, Ummuhan
Candidiasis is the most frequently encountered fungal disease that ranges from mild mucosal infections to serious candidaemia and disseminated candidiasis. There are only limited classes of antifungal agents available for physicians to combat Candida infections. In addition, biofilm cells display phenotypic traits that resulting in enhanced resistance to antifungal drugs. Therefore, the limited option to combat fungal threat has raised the interest in seeking alternative antifungal compounds. The aim of this study was to investigate the antifungal and anti-biofilm activity of the new Sulfonyl ...Daha fazlası
Glanzmann thrombasthenia (GT) is an autosomal recessive disease associated with platelet aggregation dysfunction with normal platelet count, causing bleeding diathesis. GT is characterized by decreased levels or decreased function of the glycoprotein IIb-IIIa (GPIIb-IIIa) complex and therefore results in an increased tendency to bleeding as the aggregation phase of primary hemostasis cannot be sufficiently formed. Factor V Leiden mutation is a genetic mutation predisposing to thrombophilia. We present this case in which Factor V Leiden mutation and Glanzmann thrombasthenia with hematoma in the ...Daha fazlası
Solunum sistemi akciğerler ve solunum yollarından meydana gelmektedir ve birçok fonksiyonu bulunmaktadır. Bunlar; hücrelerin oksijenlenebilmesi için oksijenin dış çevreden temini ve metabolik aktivite sonucunda ortaya çıkan artıklardan biri olan karbondioksitin ekspirasyonla dışarı atılmasını sağlamak, fonasyon, bağışıklık, hidrojen iyon konsantrasyonunun düzenlenmesi, renin-aniyotensin-aldosteron sisteminde rol alan anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) sentezi ve asit baz dengesi olarak adlandırılabilir. Tüm bu süreçlere bakıldığında, vücudun iç dengesinin korunabilmesi için akciğerlerin ne k ...Daha fazlası
Kan, insan yaşamının korunması, besinlerin, hormonların, gazların ve atıkların vücutta taşınmasında, pH, sıcaklık ve diğer çeşitli iç koşulların homeostatik olarak düzenlenmesinde kritik öneme sahiptir. Kan; plazma ve trombositler, lökositler, eritrositler gibi şekilli elemanlardan oluşur. Plazma toplam kan hacminin yaklaşık %55'ini, şekilli elemanlar ise %45'lik kısımı oluşturmaktadır. Toplam kan hacmi, normal sağlıklı yetişkinlerde toplam insan ağırlığının yaklaşık %7 ila 8'ini oluşturur. Bir yetişkinin kan hacmi (yağsız) vücut kütlesi ile ilişkilidir ve 70 kg ağırlığındaki kadınlarda yaklaş ...Daha fazlası
Duyularımız sayesinde hem bedenimizin içindeki hem de bedenimizin dışındaki çevreden haberdar oluruz ve buna göre yaşam fonksiyonlarımızı düzenleriz. İçten veya dıştan elde edilen duyulara ait olan sinyaller olduğu gibi aktarılmaz, sinir sisteminde bir ayıklamaya maruz kalır. Bu sayede sinyaller üst merkezlere gönderilerek duyuya, duyular da kişinin edinmiş olduğu deneyimlerle bütünleşerek algıyı meydana getirmektedir. Vücudun işleyişinde fizyolojik düzenin dışında bir durum olduğu zaman, bunu duyularımız yoluyla hissederiz. Buna en güzel örnek olarak ağrıyı verebiliriz. Dış ortam ve iç ortamı ...Daha fazlası
Kulak işitme sisteminin organı olarak diğer duyu sistemlerine ait olan organlara nazaran daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Kulakta ses dalgaları mekanik enerjiye, mekanik enerji de elektriksel enerjiye dönüşmektedir. Aynı zamanda kulak yalnızca işitmede değil vücudun pozisyonlanmasında ve dengede de önemli bir rol üstlenmektedir. Kulak; sesi toplayan dış kulak, ses basıncının yükseltildiği orta kulak ve hem işitmede hem de dengede görev alan iç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılmaktadır. İç kulakta pozisyon/denge konusunda rol oynayan vestibüler sistem ve işitme sisteminin reseptörlerin içeren v ...Daha fazlası
Hipofiz bezinin kafatasının sfenoid kemiğinin sellaturcica'sı (türk eyeri) içinde yer almaktadır. Yaklaşık olarak 1 cm çapında ve 0,5-1 gr ağırlığındadır. Hipotalamo-hipofizyal traktus ile hipotalamusa bağlıdır. Hipofiz bezi (pitüiter bez); büyüme, üreme, tüm vücut metabolizması veya stres de dahil olmak üzere çok sayıda biyolojik süreci kontrol ettiği için organizmanın ana bezi olarak kabul edilir. Hipofiz bezi, adenohipofiz ve nörohipofiz olarak adlandırılan yapısal ve işlevsel olarak farklı iki ana bölgeden oluşur. Bu bölgeler farklı gelişimsel kökenlere sahiptir ve büyüme hormonu (GH), pro ...Daha fazlası
AMAÇ: Ülseratif kolit (ÜK), kolon mukozasında gelişen kronik inflamatuvar gastrointestinal sistem hastalığıdır. Bağırsak dokusundaki inflamatuar cevabın bozulması, ÜK hastalığına yol açar. Egzersizin sebep olduğu anti-inflamatuar etki yoluyla kronik hastalıkların önlenebildiği veya etkisinin azaltılabildiği bilinmektedir. Buna karşın, egzersizin ÜK hastalığında muhtemel koruyucu etkisi ile farklı diyet alışkanlıklarının ÜK oluşumuna etkileri konusunda yeterli veri bulunmamaktadır. Bu çalışmada yüksek yağlı, proteinli ve karbonhidratlı diyetlerle birlikte yüzme egzersizinin ÜK gelişimi üzerine ...Daha fazlası
TÜRKOĞLU, Fatma Nur | ALPA, Şerife | GÜLBAHÇE MUTLU, Elif | ERBAYRAM, Fatma Zehra | ŞEFLEK, Hatice Nur
Background of the Study: Breast cancer, the second most common cause of cancer death, is a global public health problem due to its poor response to treatment and complex aetiology. The MCF-7 cell line is widely used in laboratories around the world for in vitro studies to address this problem. Diazepam is one of the most successful anaesthetics since the beginning of the psychopharmacological revolution. It belongs to a class of benzodiazepines that is often preferred in anaesthesia. Flumazenil is an imidazobenzodiazepine and was the first benzodiazepine antagonist to enter clinical use. The e ...Daha fazlası
ERBAYRAM, Fatma Zehra | GÜLBAHÇE MUTLU, Elif | ALPA, Şerife | TÜRKOĞLU, Fatma Nur | ŞEFLEK, Hatice Nur
Background of the Study: Breast cancer, a major cause of cancer-related deaths, is an important health problem due to its inadequate response to treatment and complex etiology. Oxytocin (OT) is a peptide mammalian hormone consisting of nine amino acids. Today, cellular studies of oxytocin have gained importance. Oxytocin has been observed to inhibit cell proliferation in cancer. The biggest advantage of oxytocin therapies is that they provide the organism with cell production on its own and have no side effects. Studies have shown that OT is a factor that stimulates cell proliferation in lung, ...Daha fazlası
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve cerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.