Birinci Sınıf Öğrencilerinin Okul Olgunluk Düzeylerini Yordayıcı Bazı Değişkenler
Özet
Düzenli bir eğitim ve öğretimin gerçekleştirilmesinde ailelerin en önemli yardımcısı olan okul bir
kurum olarak ortaya çıktığından bu yana, anne babalar buraya birtakım bilgi ve becerileri kazanması
için gönderdikleri çocuklarının başarısı ile yakından ilgilenmişlerdir. Dünyada hızla çoğalan insan
nüfusu, okula gönderilen çocukların sayısında artışlara neden olurken, karmaşıklaşan bilgiler okul
öğretisinin önemini daha da arttırmaktadır (Oktay, 2002). Hangi öğretim kademesinde olursa olsun
okula başlama farklı ve yeni deneyimleri içermesi bakımından heyecan verici bir süreçtir. Çocuk bu
süreçte, içinde doğup büyüdüğü ve kendini güvende hissettiği aile kurumunun dışındaki bir kuruma
farklı bir adım atar. Bu yeni ortam kendine özgü kuralları, yerine getirilmesi gereken görev ve
sorumlulukları ve yeni yaşamsal deneyimleri içeren evden farklı bir sosyal çevredir (Erkan, 2011).
İlkokula başlamak, çocuğun yaşamındaki dönüm noktalarından biridir. Bu yeni sosyal çevrede çocuk,
ilk kez programlı öğretimin gerektirdiği planlı etkinliklere katılmak, belirli bir disiplin dâhilinde
kurallara uymak, öğretmenin talimatını yerine getirmek ve daha da önemlisi okuma-yazma ve temel
aritmetik becerilerini öğrenmek gibi görevlerle karşı karşıyadır (Erkan, 2011; Oktay ve Unutkan,
2003). Bu bakımdan ilkokul birinci sınıf, yaşam boyunca kullanacağımız okuma yazma, aritmetik gibi
temel beceriler kazandırmak ve gelecekte okumaya karşı tutumumuzu yönlendirmek açısından en
önemli basamaklardan biridir (Polat, 2011). Ancak unutulmamalıdır ki, çocuğun temel becerileri
kazanabilmesi için de öncelikle okula uyum sağlaması gerekmektedir. Bir çocuğun okula uyum
sağlayabilmesi ve temel becerileri kazanabilmesi ise onun sahip olduğu okul olgunluk düzeyine
bağlıdır (Gündüz ve Çalışkan, 2013).
Koleksiyonlar
DSpace@Karatay by Karatay University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..