İslami Sigorta Uygulaması: Takaful

İlk çağlardan itibaren insanoğlu sürekli tehlikelerle ve risklerle karşılaşmış, yaşam mücadelesi vermiş ve bu mücadeleleri can, mal ve mülkiyet kaybıyla sonuçlanmıştır. Toplumlar yaşamları boyunca ortaya çıkan bu zarar ve kayıpları en aza indirmek için çeşitli önlemlere başvurmuşlardır. Bu önlemlerden en önemlisi olan sigorta, fertlerin ve işletmelerin kendi imkanları ile karşılamakta zorluk çekecekleri tehlikeyi azaltmak ve riskin gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkan kayıp ve zararları yayarak yok etmek ve paylaşmak amacıyla örgütlenmiş toplumsal bir kurumdur. Ekonomik kayıpların, zarara uğrayanlar tarafından karşılanması çoğu zaman mümkün olmadığından, küçük bir prim karşılığında bunun tazmininin daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayan sigortacılığın günümüzde toplumsal faydasından ekonomik faydası daha büyük bir öneme sahiptir. Özellikle sermaye piyasasının önemli aktörlerinden biri olan sigortacılık sektörünün nüfusun çoğunluğunun Müslüman olduğu ülkemizde gelişmesini engelleyen ekonomik, sosyal ve hukuksal birçok sebebinden biri islami konulardaki hassasiyetler ve sosyal yaşamdır. Sigortacılığın dini otoritelerce tam anlamıyla anlatılamaması ve kurumsal yapının temellerinin oluşturulamaması insanları olumsuz yönde etkilemiş ve sigortacılık işlemlerine kuşkuyla bakmalarına sebep olmuştur. Son yıllarda İslâmi sigortacılık felsefesinin ve uygulamalarının gelişmesi konusunda İslâm ülkelerinde yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bunun sonucunda da takaful kavramı ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın amacı takaful işlemlerinin teorik ve pratik yönden incelenerek bir model önerisi getirmektir.