Madde bağımlılığı tedavisi için denetimli serbestlik şubeleri tarafından Amatem’e gönderilen kişilere yönelik uygulamalarda karşılaşılan sorunlar
Abstract
Ülkemizde özellikle genç nüfus arasında uyarıcı ve uyuşturucu madde kullanımı her geçen gün artmakta, toplum sağlığının korunması ve iyileştirilmesi kapsamında yürütülen tedavi edici ve önleyici çalışmalar bu artışa yanıt vermede zorlanmaktadır. Doğrudan alkol ve madde bağımlılarının tedavisine odaklanan birer ihtisas kurumları olarak AMATEM’lerin sayıca yeterince artmaması, kapasitelerinin genişletilememesi bu durumun ortaya çıkışındaki önemli etkenlerden biridir. Alkol ve madde bağımlılarına tıbbi ve psiko-sosyal tedavi hizmeti sunan AMATEM’ler ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi kapsamındaki hükümlerle madde bağımlılığı tedavisi için denetimli serbestlik ve yardım merkezi şubeleri/büroları tarafından sevk edilen kişilere yönelik 10–15 günlük aralıklarla klinik ve laboratuvar hizmetlerinin yanı sıra iki haftada bir olmak üzere altı oturumluk "bağımlılık programı"nı da yürütmektedir. Hiç kuşkusuz bu durum AMATEM’lere ilave bir iş yükü getirirken madde kullanımı nedeniyle haklarında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen kişiler ile kendi isteğiyle AMATEM’e gelen kişilerin aynı çatı altında tedavi hizmeti almaları bir takım idari, hukuksal ve etik sorunlara da kapı aralamaktadır. Bu bildiride Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi’ndeki uygulama örneğinden hareketle bahse konu idari, hukuksal ve etik sorunların neler olduğu tartışmaya açılacak ve sonuçta bir dizi çözüm yolları önerilmeye çalışılacaktır.
Collections

DSpace@Karatay by Karatay University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..