Konya’da Mevlâna Dergâhı’nın batı bitişiğinde bulunan Sultan Selim İmareti’nin kitabesi bulunmadığı için inşa tarihi bilinmemektedir. Ancak Kanuni tarafından 5 Rebiyülevvel 971/23 Ekim 1563 tarihli bir hükümle Şehzade II. Selim’in Konya’da bina ettirdiği imarette yemek çıkarılması için arazi tahsis edilmesine bakılırsa, 1563’te tamamlanmıştır. II. Selim’in Karapınar’daki imareti de 1562’de bitirilmiş; 1563’te faaliyete geçirilmiştir. Şu halde her iki imaretin inşası aynı zamanda başlamış ve birlikte işler hale getirilmiştir. Sultan Selim İmareti’nin mimarı bilinmez iken Karapınar Sultan Selim İmareti’nin mimarı Halepli Cemaleddin’dir. Aynı tarihlerde bina ettirildiğine bakılırsa Mimar Halepli Cemaleddin, Konya’daki imaretin inşasına da nezaret etmiş olmalıdır. Sultan Selim İmareti, şu anda mevcut değildir. Vakfiyesi ve değişik zamanlarda yapılan tamir keşiflerindeki bilgilerle yıkılmadan önce dış tarafından alınan fotoğraflardan yapının ana hatları belirlenebilmektedir. Buna göre imaret tabhane, mutfak, kiler, buğday ambarı, odunluk, fırın, ahır, kenef, şadırvan ve iki çeşmeden meydana geliyordu. İmaretin bu kısımları, büyük bir kapıdan girilen ihata duvarıyla çevrili avlunun etrafında dizili idi. İmaret XIX. yüzyılın son çeyreğine kadar onarımlarla ayakta kalmış ancak XX. yüzyılın başlarında demir yolu sisteminin kurulması ve buna bağlı olarak Konya’da yenidenticari yapılanmaya gidilmesi sonucu işlevini kaybetmiş ve yıkıma terk edilmiştir. Konya Belediyesi, 1951’de büyük bir bölümünü yıkarak park haline getirmiştir. Mahmut Akok, 1965’te imaretin ayakta kalan küçük bir bölümüyle tabhaneden geriye kalan bir kısmının planını yapmış ve resimlerini almıştır. Bundan kısa bir süre sonra Konya Belediyesi tarafından tamamen ortadan kaldırılmış; böylece dört yüz senelik bir geçmişe sahip olan Osmanlı hayır eseri tarihin derinliklerine gömülmüştür. II. Selim tarafından 1573’te düzenlenen vakfiyesine göre, Konya ovası ile Silifke ve Mut çevresinde geniş araziler, imaret için tahsis edilmiştir. Bu vakıf gayrimenkullerinden elde edilen gelirin öşrü ile imarette hizmet veriliyordu. Buraya Konya dışından gelen yolcular, üç gün ücretsiz olarak kalıyorlar, günde iki öğün yemek yiyorlardı
Eser Adı (dc.title) | Konya Sultan Selim İmareti Vakıfları ve Vakfiyesi |
Yayın Türü (dc.type) | Makale |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | KÜÇÜKDAĞ, Yusuf |
Atıf Dizini (dc.source.database) | Diğer |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Konya |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Selim II |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Vakfiye |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Vakıf |
Konu Başlıkları (dc.subject) | İmaret |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2019 |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2020-01-10T13:31:19Z |
Açık Erişim tarihi (dc.date.available) | 2020-01-10T13:31:19Z |
ISSN (dc.identifier.issn) | 2651-4605 |
Özet (dc.description.abstract) | Konya’da Mevlâna Dergâhı’nın batı bitişiğinde bulunan Sultan Selim İmareti’nin kitabesi bulunmadığı için inşa tarihi bilinmemektedir. Ancak Kanuni tarafından 5 Rebiyülevvel 971/23 Ekim 1563 tarihli bir hükümle Şehzade II. Selim’in Konya’da bina ettirdiği imarette yemek çıkarılması için arazi tahsis edilmesine bakılırsa, 1563’te tamamlanmıştır. II. Selim’in Karapınar’daki imareti de 1562’de bitirilmiş; 1563’te faaliyete geçirilmiştir. Şu halde her iki imaretin inşası aynı zamanda başlamış ve birlikte işler hale getirilmiştir. Sultan Selim İmareti’nin mimarı bilinmez iken Karapınar Sultan Selim İmareti’nin mimarı Halepli Cemaleddin’dir. Aynı tarihlerde bina ettirildiğine bakılırsa Mimar Halepli Cemaleddin, Konya’daki imaretin inşasına da nezaret etmiş olmalıdır. Sultan Selim İmareti, şu anda mevcut değildir. Vakfiyesi ve değişik zamanlarda yapılan tamir keşiflerindeki bilgilerle yıkılmadan önce dış tarafından alınan fotoğraflardan yapının ana hatları belirlenebilmektedir. Buna göre imaret tabhane, mutfak, kiler, buğday ambarı, odunluk, fırın, ahır, kenef, şadırvan ve iki çeşmeden meydana geliyordu. İmaretin bu kısımları, büyük bir kapıdan girilen ihata duvarıyla çevrili avlunun etrafında dizili idi. İmaret XIX. yüzyılın son çeyreğine kadar onarımlarla ayakta kalmış ancak XX. yüzyılın başlarında demir yolu sisteminin kurulması ve buna bağlı olarak Konya’da yenidenticari yapılanmaya gidilmesi sonucu işlevini kaybetmiş ve yıkıma terk edilmiştir. Konya Belediyesi, 1951’de büyük bir bölümünü yıkarak park haline getirmiştir. Mahmut Akok, 1965’te imaretin ayakta kalan küçük bir bölümüyle tabhaneden geriye kalan bir kısmının planını yapmış ve resimlerini almıştır. Bundan kısa bir süre sonra Konya Belediyesi tarafından tamamen ortadan kaldırılmış; böylece dört yüz senelik bir geçmişe sahip olan Osmanlı hayır eseri tarihin derinliklerine gömülmüştür. II. Selim tarafından 1573’te düzenlenen vakfiyesine göre, Konya ovası ile Silifke ve Mut çevresinde geniş araziler, imaret için tahsis edilmiştir. Bu vakıf gayrimenkullerinden elde edilen gelirin öşrü ile imarette hizmet veriliyordu. Buraya Konya dışından gelen yolcular, üç gün ücretsiz olarak kalıyorlar, günde iki öğün yemek yiyorlardı |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | http://hdl.handle.net/20.500.12498/1608 |