Doğum İndüksiyonu: Maternal, Fetal-Neonatal Etkileri, Ebenin Rolü

Doğum doğal olarak başlayan, ilerleyen ve sonlanan fizyolojik bir olaydır ancak bazı durumlarda doğumun başlaması için çeşitli teknikler kullanılmaktadır. Doğumun kendiliğinden başlamadan, servikal dilatasyon ve uterus kontraksiyonlarının mekanik ve/veya farmakolojik yöntemler ile uyarılmasına doğum indüksiyonu denir. En sık kullanılan yöntemler; membranların ayrılması (stripping), amniyotomi, oksitosin ve prostoglandin anologların kullanılmasıdır. Ülkemizdeki doğum kliniklerinde farmakolojik yöntemlerin kullanım oranıyla ilgili veriler bulunmamakla birlikte, doğumun indüksiyonun yaygın olduğu bilinmektedir. Doğumhanelerde görev alan sağlık profesyonelleri, elektif doğum indüksiyonunun çok sık uygulanmasına bağlı olarak hem fetüs hem de gebede farklı düzeylerde komplikasyonlarla karşılaşmaktadır. İndüksiyon, fizyolojik olmayan bir duruma işaret eder ve ekzojen rahim uyarımı, hiperkontraktilite ve fetal distres olasılığını artırır. Fetal durumun bozulması kardiotokografide, geç deselerasyon, fetal kalp atım hızında azalma ve reaktivite olarak görülür. Doğum eyleminin erken indüklenmesi, iyatrojenik (veya müdahaleye bağlı) prematürite riskini arttırır. Örneğin, 42 haftalıkken doğacak bir bebek 37 haftalıkken uyarılırsa, üç değil beş hafta önce doğabilir. Prematürelik, solunum sorunları, emzirme güçlükleri ve optimal olmayan işitme, görme ve organ gelişimini içeren birtakım zorluklarla ilişkilendirilebilir. Oksitosin ile indüksiyon; primer ve multipar kadınlarda sezaryen, epidural anestezi ve intrapartum maternal ateş oranlarını arttırdığı bildirilmiştir. Bunun yanı sıra doğumun gerçekleşmesi gereken durumlarda, ciddi komplikasyonlar ile karşılaşmamak için doğum indüksiyonu önerilmektedir. Çalışmalar travay süresinin uzaması halinde gerçekleşebilecek komplikasyonların indüksiyon ile ortadan kalktığını ortaya koymuştur. Doğum ekibinin temel amacı, anne ve bebeğin sağlık ve güvenliğini artırmak, minimal travma ile komplikasyon düzeyi düşük sağlıklı bir doğumun gerçekleşmesini sağlamaktır. Bu nedenle; ebeler sıklıkla hekim istemiyle uyguladıkları doğum indüksiyonunu ve komplikasyonlarını azaltmaya çalışarak, doğumun normal seyrinde ilerlemesine katkıda bulunmalıdırlar.

Erişime Açık
Görüntülenme
7
22.03.2024 tarihinden bu yana
İndirme
1
22.03.2024 tarihinden bu yana
Son Erişim Tarihi
17 Nisan 2024 13:58
Google Kontrol
Tıklayınız
Tam Metin
Tam Metin İndirmek için tıklayın Ön izleme
Detaylı Görünüm
Eser Adı
(dc.title)
Doğum İndüksiyonu: Maternal, Fetal-Neonatal Etkileri, Ebenin Rolü
Yayın Türü
(dc.type)
Makale
Yazar/lar
(dc.contributor.author)
BAY, Fatma
Yazar/lar
(dc.contributor.author)
BULUT, Özlem Ülkü
Atıf Dizini
(dc.source.database)
Diğer
Konu Başlıkları
(dc.subject)
Doğum İndüksiyonu Maternal Fetal Neonatal Ebelik Bakımı
Yayıncı
(dc.publisher)
KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi
Yayın Tarihi
(dc.date.issued)
2020
Kayıt Giriş Tarihi
(dc.date.accessioned)
2020-07-22T10:47:45Z
Açık Erişim tarihi
(dc.date.available)
2020-07-22T10:47:45Z
Özet
(dc.description.abstract)
Doğum doğal olarak başlayan, ilerleyen ve sonlanan fizyolojik bir olaydır ancak bazı durumlarda doğumun başlaması için çeşitli teknikler kullanılmaktadır. Doğumun kendiliğinden başlamadan, servikal dilatasyon ve uterus kontraksiyonlarının mekanik ve/veya farmakolojik yöntemler ile uyarılmasına doğum indüksiyonu denir. En sık kullanılan yöntemler; membranların ayrılması (stripping), amniyotomi, oksitosin ve prostoglandin anologların kullanılmasıdır. Ülkemizdeki doğum kliniklerinde farmakolojik yöntemlerin kullanım oranıyla ilgili veriler bulunmamakla birlikte, doğumun indüksiyonun yaygın olduğu bilinmektedir. Doğumhanelerde görev alan sağlık profesyonelleri, elektif doğum indüksiyonunun çok sık uygulanmasına bağlı olarak hem fetüs hem de gebede farklı düzeylerde komplikasyonlarla karşılaşmaktadır. İndüksiyon, fizyolojik olmayan bir duruma işaret eder ve ekzojen rahim uyarımı, hiperkontraktilite ve fetal distres olasılığını artırır. Fetal durumun bozulması kardiotokografide, geç deselerasyon, fetal kalp atım hızında azalma ve reaktivite olarak görülür. Doğum eyleminin erken indüklenmesi, iyatrojenik (veya müdahaleye bağlı) prematürite riskini arttırır. Örneğin, 42 haftalıkken doğacak bir bebek 37 haftalıkken uyarılırsa, üç değil beş hafta önce doğabilir. Prematürelik, solunum sorunları, emzirme güçlükleri ve optimal olmayan işitme, görme ve organ gelişimini içeren birtakım zorluklarla ilişkilendirilebilir. Oksitosin ile indüksiyon; primer ve multipar kadınlarda sezaryen, epidural anestezi ve intrapartum maternal ateş oranlarını arttırdığı bildirilmiştir. Bunun yanı sıra doğumun gerçekleşmesi gereken durumlarda, ciddi komplikasyonlar ile karşılaşmamak için doğum indüksiyonu önerilmektedir. Çalışmalar travay süresinin uzaması halinde gerçekleşebilecek komplikasyonların indüksiyon ile ortadan kalktığını ortaya koymuştur. Doğum ekibinin temel amacı, anne ve bebeğin sağlık ve güvenliğini artırmak, minimal travma ile komplikasyon düzeyi düşük sağlıklı bir doğumun gerçekleşmesini sağlamaktır. Bu nedenle; ebeler sıklıkla hekim istemiyle uyguladıkları doğum indüksiyonunu ve komplikasyonlarını azaltmaya çalışarak, doğumun normal seyrinde ilerlemesine katkıda bulunmalıdırlar.
Yayın Dili
(dc.language.iso)
tr
Seri Adı ve Numarası
(dc.relation.ispartofseries)
Cilt 1, Sayı 1, 4-14;
Tek Biçim Adres
(dc.identifier.uri)
http://hdl.handle.net/20.500.12498/1750
Analizler
Yayın Görüntülenme
Yayın Görüntülenme
Erişilen ülkeler
Erişilen şehirler
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve cerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms