Kayıp Krizi Nasıl Fırsat Krizine Dönüştü? Türkiye, ABD ve AB Ülkelerinden Seçilmiş İşletmeler Örneği
ÇAKIR, Beyhan Özgü
Loading
Name | Size | Description |
---|---|---|
Kayıp Krizi Nasıl Fırsat Krizine Dönüştü.pdf | 238.5Kb |
Abstract
Organizasyonları birer sosyo-teknik sistem hatta birer canlı organizma gibi görecek olursak, son yıllarda yaşanan hızlı
değişimleri kavramak, sorunları tespit etmek, çözüm yolları bulmak, bu yollardan en makulünü denemek ve sorunları tamamen
ortadan kaldırmak için işletmelerin çok da fazla vakti bulunmamaktadır. Durumsallık yaklaşımının ışığı altında işletmeler birer açık
sistem olmakla birlikte çevreleriyle sürekli iletişim halindelerdir ve bunun gereği olarak etkileşim ve değişim kaçınılmazz olmakta ve
kimi zaman da bu etkileşimin sonucu kriz gibi işletme için hayati sorunlara yol açabilmektedir. Krizler en genel anlamıyla
atlatılması gereken zor zamanlar olarak tanımlanabilir. Organizasyonları tüm fonksiyonel faaliyetlerin durmasına kadar
sürükleyebilecek bu gibi durumlara hazırlıklı olmak onu kısa yoldan atlatmanın veya ondan karla çıkmanın bir yolu olarak
kullanılabilir. Öte yandan yönetim perspektifinden bakıldığında ise krizler yöneticinin her zaman göz önünde bulundurması
gereken olgular olarak değerlendirilmektedir. Günümüz rekabetçi iş ortamında yönetici, bir yandan geleceği düzgün planlamanın
peşindeyken, bir yandan da olası tehlikelere karşı işletmenin hayatını sürdürebilmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
Kriz anları bu tehlikelere bir örnek olarak gösterilebilecekken, var olan önlemler sayesinde ve krizlerin dinamik ve değişken yapısı
itibariyle yöneticiler bu zamanları birer fırsat olarak da kullanabilirler.
İş dünyasındaki gelişmeleri takip ederek ve bu gelişmelere adapte olma sürecini minimuma indirerek yola devam edebilmek
bugün tüm organizasyonların temel sorunu halindedir. Zira günümüz iş dünyasında ayakta kalmanın yolu sadece birkaç değil
birçok koşulun bir araya gelmesi ile mümkün bir hale gelmiştir. Dolayısıyla işletmeleri zor duruma sokacak ekonomik, finansal,
küresel her türlü olumsuz değişiklik durumuna hazırlıklı olmak günümüz iş dünyasında tutunabilmenin olmazsa olmaz şartıdır.
Her ne kadar krizleri bu olumsuz gelişmelere örnek olarak verebilsek de incelenen gerçek vakalarda kriz ortamında doğan
fırsatlarla karşılaşılmış ve hatta bu zamanları kar ile atlatan işletme örneklerine rastlanmıştır. Kriz ortamında var olan konjonktürü
iyi değerlendiren işletmelerden bazıları kişilerin alım gücünün azalmasına istinaden geliştirdikleri yeni marka ile müşterilerine daha
ucuz mal sunarak büyümüşlerdir. Hatta bazıları ise bu kriz ortamlarında ortaya çıkmış ve var olan boşluğu doldurarak müşterilerin
ihtiyaçlarını karşılamışlardır. Türkiye açısından örnek verecek olursak indirim perakendeciliğinin doğuşu ve gelişimi kriz ile
başlayan bir sürecin ürünüdür.
Krizlerin ortaya çıkış sebepleri ne olursa olsun, işletmeler adına bir etki yarattıkları aşikârdır. Bu etkiden olumlu kazanımlar
çıkartabilmenin yollarından biri de doğru bir kriz yönetim planı ve yerinde bir iletişimden geçmektedir. Tüm bu açıklamalardan
beslenerek bu çalışmanın amacı, teorik açıdan krizlerin fırsata dönüşmesi olgusunu açıklamaya çalışmak olup bu durumu bazı kriz
ortamlarındaki işletme örnekleriyle pekiştirmektir. Aynı zamanda bu çalışma, krizlerin kayıp yerine kazanç olarak algılanma
kültürünün gelişimine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bütün bunları doğru bir şekilde aktarabilmek adına çalışmada krizin detaylı
tanımlamalarına, kriz yönetimine ilişkin görüşlere ve krizlerin fırsat olarak algılanması gerekliliğinden hareketle çeşitli yaşanmış kriz
örneklerine yer verilmektedir. Daha geniş bir perspektiften değerlendirebilmek için verilen işletme örnekleri hem Türkiye’yi, hem
de ABD ve AB Ülkelerini kapsamaktadır. Bu örneklerden varılan ortak sonuç, krizlerin sahip olduğu dinamik ve değişken yapısı
sayesinde bünyesinden bazı fırsatları barındırdığı yönünde olmuştur.... Show more Show less