Ebeler ve hemşireler sağlık hizmetinin sağlanmasında hayati rol taşımaktadır. Toplumlarda bakımın ilk ve tek noktası olmalarından dolayı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2020 yılını Uluslararası Ebe ve Hemşire yılı olarak belirlemiştir. Ebe ve Hemşire yılında, küresel bir pandemi yaşanmaktadır. Sağlık krizinin her alanında toplumların sağlık sonuçlarını iyileştirmek adına kritik öneme sahip görevli ebe ve hemşireler bulunmaktadır. Ebe ve hemşirelerin topluma kattığı değer; sağlık güvenliğidir. Bu meslek gruplarının olmaması, küresel krizin gölgesinde, yıkılmaya karşı tehlikeli derecede hassas kırılgan sağlık sistemleri görmemize neden olacaktır. Dünya’nın en eski mesleklerinden birisi “Ebelik”tir. Kadınların doğurganlığı süresince destekleyici bakımı içeren “sanat” olarak tarif edilmekle birlikte toplumun önemli yapıtaşlarından biridir. Kadın ve çocuk ile ilgili alanların yanında, yönetmeliğe göre bulaşıcı hastalıkların kontrol programlarında ve bağışıklama hizmetlerinde de görev almaktadırlar. Bu derlemenin amacı, yaşanılan pandemi sürecinde ebelik mesleğinde yaşanan değişiklikler ile birlikte ebelik bakım kalitesinin sürdürülmesini sağlamada yapılması gerekenler konusunda öneriler sunmaktır. Doğum ve doğum sonrası klinik zorluklar bulunmaktadır. COVID-19 nedeniyle, kadınlar herhangi bir aile üyesi olmadan yalnız doğum yapmaktadır. Ebeler; bu durumun kadınlarda ve ailelerinde, özellikle de daha uzun hastanede kalmayı gerektiren sezaryen doğum durumlarında, artan düzeyde kaygı ve izolasyon duygusuna neden olduğunu bildirmiştir. Öte yandan, kısa vadede sezaryen doğumlarda genel bir artışın olması söz konusu olabilir. İlk kez anne olanlar, kendileri ve bebekleri için yetersiz desteğe bağlı olarak savunmasız kalabilmektedir. Kadınlar ve bebeklerinin bakım ve hizmetleri için sağlık sonuçları iyileştirmek amacıyla, güncel bilgilerden elde edilen kanıta dayalı temel ilkelere ihtiyaç vardır. Sonuç olarak ebelik mesleğinin değişen şartlar karşısında zaten ağır olan sorumluluklarının daha da artmış olması mesleğin önemini ortaya koymaktadır. Bu sorumluluklar ile birlikte meslek mensuplarının yaşadığı endişe ve korkunun ağırlaşmasının mesleki tükenmişliği artıracağı görülmektedir. Çalışan sayısının artırılması, esnek çalışma düzeni, kişisel koruyucu ekipman ve hijyen malzemelerine kolay erişim, online eğitimler gibi düzenlemeler ebelik mesleğinin içinde bulunduğu sorunların azaltılmasında yardımcı olacaktır.
Eser Adı (dc.title) | COVİD-19’un Gölgesinde 2020 Uluslararası Ebelik ve Hemşirelik Yılı |
Yayın Türü (dc.type) | Konferans Bildirisi |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | BAY, Fatma |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | ATAŞ, Ayşenur |
Atıf Dizini (dc.source.database) | Diğer |
Konu Başlıkları (dc.subject) | COVID-19 |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Pandemi |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Ebelik |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Doğum |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Mesleki Örgütlenme |
Yayıncı (dc.publisher) | Anadolu Ebeler Derneği Kongresi |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2020 |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2021-01-22T07:59:35Z |
Açık Erişim tarihi (dc.date.available) | 2021-01-22T07:59:35Z |
Özet (dc.description.abstract) | Ebeler ve hemşireler sağlık hizmetinin sağlanmasında hayati rol taşımaktadır. Toplumlarda bakımın ilk ve tek noktası olmalarından dolayı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2020 yılını Uluslararası Ebe ve Hemşire yılı olarak belirlemiştir. Ebe ve Hemşire yılında, küresel bir pandemi yaşanmaktadır. Sağlık krizinin her alanında toplumların sağlık sonuçlarını iyileştirmek adına kritik öneme sahip görevli ebe ve hemşireler bulunmaktadır. Ebe ve hemşirelerin topluma kattığı değer; sağlık güvenliğidir. Bu meslek gruplarının olmaması, küresel krizin gölgesinde, yıkılmaya karşı tehlikeli derecede hassas kırılgan sağlık sistemleri görmemize neden olacaktır. Dünya’nın en eski mesleklerinden birisi “Ebelik”tir. Kadınların doğurganlığı süresince destekleyici bakımı içeren “sanat” olarak tarif edilmekle birlikte toplumun önemli yapıtaşlarından biridir. Kadın ve çocuk ile ilgili alanların yanında, yönetmeliğe göre bulaşıcı hastalıkların kontrol programlarında ve bağışıklama hizmetlerinde de görev almaktadırlar. Bu derlemenin amacı, yaşanılan pandemi sürecinde ebelik mesleğinde yaşanan değişiklikler ile birlikte ebelik bakım kalitesinin sürdürülmesini sağlamada yapılması gerekenler konusunda öneriler sunmaktır. Doğum ve doğum sonrası klinik zorluklar bulunmaktadır. COVID-19 nedeniyle, kadınlar herhangi bir aile üyesi olmadan yalnız doğum yapmaktadır. Ebeler; bu durumun kadınlarda ve ailelerinde, özellikle de daha uzun hastanede kalmayı gerektiren sezaryen doğum durumlarında, artan düzeyde kaygı ve izolasyon duygusuna neden olduğunu bildirmiştir. Öte yandan, kısa vadede sezaryen doğumlarda genel bir artışın olması söz konusu olabilir. İlk kez anne olanlar, kendileri ve bebekleri için yetersiz desteğe bağlı olarak savunmasız kalabilmektedir. Kadınlar ve bebeklerinin bakım ve hizmetleri için sağlık sonuçları iyileştirmek amacıyla, güncel bilgilerden elde edilen kanıta dayalı temel ilkelere ihtiyaç vardır. Sonuç olarak ebelik mesleğinin değişen şartlar karşısında zaten ağır olan sorumluluklarının daha da artmış olması mesleğin önemini ortaya koymaktadır. Bu sorumluluklar ile birlikte meslek mensuplarının yaşadığı endişe ve korkunun ağırlaşmasının mesleki tükenmişliği artıracağı görülmektedir. Çalışan sayısının artırılması, esnek çalışma düzeni, kişisel koruyucu ekipman ve hijyen malzemelerine kolay erişim, online eğitimler gibi düzenlemeler ebelik mesleğinin içinde bulunduğu sorunların azaltılmasında yardımcı olacaktır. |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Alternatif Yayın Başlığı (dc.title.alternative) | 2020 is The International Year of Midwifery and Nursing in The Shadow of COVID-19 |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | http://hdl.handle.net/20.500.12498/4936 |