Bu çalışma kemoterapi alan kanser hastalarında stres yaratan durumları ve hastaların stresle baş etme stratejilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve kesitsel türde bir araştırmadır. Araştırma evrenini Konya’da bir üniversite hastanesinin onkoloji kliniğinde yatan, kanser tanısı almış hastalar oluşturup, araştırmanın örneklemini ise 10 Ekim 2021- 30 Mart 2022 tarihleri arasında onkoloji kliniğinde yatan ve en az bir kür kemoterapi tedavisi alan, G-power analizine göre belirlenmiş 150 hasta oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Sosyodemografik, Klinik ve Stres Yaratan Durumlara İlişkin Bilgi Formu’’ ve “Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği (SBTÖ)” kullanılmıştır. Çalışmaya katılan hastaların %62’si erkek, ortalama tanı süreleri 19,55±29,25 aydır. Hastalarda en fazla görülen kanser türü kolorektal kanser olup, tüm hastaların %61’inin kanseri dördüncü evrededir. Hastalarda kemoterapi tedavisinin yan etkilerinden en fazla bulantı-kusma (%47) ve yorgunluğun (%65) stres oluşturduğu belirlenmiştir. Hastalığın uzun süre tedavi gerektirmesi (%48) ve bilinmezlik duygusu (%44) psikososyal olarak stres oluşturan durumlardır. Hastalar en fazla kaygı (%45) ve belirsizlik (%47) yaşadıklarını ifade etmiştir. Hastaların %79’unun stresle baş etmek için namaz kılma, dua etme gibi manevi uygulamalar yaptığı,%70’inin duygu, düşünce ve sorunlarını yakın çevresiyle paylaştığı bulunmuştur. Hastaların kemoterapinin fiziksel yan etkileri ile baş etmek için en çok kullandıkları yöntemler; reçete edilen ilacı almak (%77) ve sağlık kuruluşuna başvurmaktır (%62). Hastalar, SBTÖ alt boyutlarından en fazla kendine güvenli yaklaşımı kullanmışlardır. Hastaların boyun eğici yaklaşım alt boyut puan ortalaması, eğitim durumuna ve yaş gruplarına göre; İyimser yaklaşım alt boyut puan ortalaması tanı süresi, medeni durum ve cinsel sorun yaşama durumuna göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p< 0,05). Fiziksel sorunlar ile baş etmede profesyonel yardım alanların almayanlara göre çaresiz yaklaşım alt boyut puan ortalaması; psikososyal sorunlarla baş etmede dikkatini başka yöne çekme davranışı kullananların kullanmayanlara göre boyun eğici yaklaşım alt boyut puan ortalaması daha düşüktür (p< 0,05). Bu sonuçlar doğrultusunda, eğitim düzeyi, yaş, medeni durum, tanı süresi stresle başa çıkma tarzları üzerinde etkilidir. 40 yaş altı hastaların, bekarların, eğitim durumu yüksek olanların, tanı aldığı süre 24 aydan az olanların, profesyonel yardım alanların ve dikkati başka yöne çekme tekniği kullananların stresle daha etkili baş ettikleri bulunmuştur. Hastaların hemşireler tarafından psikososyal ve psikoeğitimsel açıdan desteklenmesi, sosyal destek ve stresle baş etme düzeylerinin belirlenmesi ve güçlendirilmesi önerilmektedir.
Eser Adı (dc.title) | Kemoterapi Alan Kanser Hastalarında Stres Yaratan Durumlar ve Stresle Baş Etme Stratejileri |
Yayın Türü (dc.type) | Tez |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | SERBEST, Zuhal |
Atıf Dizini (dc.source.database) | Diğer |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Kanser |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Hemşirelik |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Stres |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Stresle Baş Etme |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Psikiyatri Hemşireliği |
Yayıncı (dc.publisher) | KTO Karatay Üniversitesi |
Tez Danışmanı (dc.contributor.advisor) | SAYAR, Serap |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2022 |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2022-11-01T08:03:57Z |
Açık Erişim tarihi (dc.date.available) | 2022-11-01T08:03:57Z |
Tez Türü (dc.type.thesis) | Yüksek Lisans |
Özet (dc.description.abstract) | Bu çalışma kemoterapi alan kanser hastalarında stres yaratan durumları ve hastaların stresle baş etme stratejilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve kesitsel türde bir araştırmadır. Araştırma evrenini Konya’da bir üniversite hastanesinin onkoloji kliniğinde yatan, kanser tanısı almış hastalar oluşturup, araştırmanın örneklemini ise 10 Ekim 2021- 30 Mart 2022 tarihleri arasında onkoloji kliniğinde yatan ve en az bir kür kemoterapi tedavisi alan, G-power analizine göre belirlenmiş 150 hasta oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Sosyodemografik, Klinik ve Stres Yaratan Durumlara İlişkin Bilgi Formu’’ ve “Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği (SBTÖ)” kullanılmıştır. Çalışmaya katılan hastaların %62’si erkek, ortalama tanı süreleri 19,55±29,25 aydır. Hastalarda en fazla görülen kanser türü kolorektal kanser olup, tüm hastaların %61’inin kanseri dördüncü evrededir. Hastalarda kemoterapi tedavisinin yan etkilerinden en fazla bulantı-kusma (%47) ve yorgunluğun (%65) stres oluşturduğu belirlenmiştir. Hastalığın uzun süre tedavi gerektirmesi (%48) ve bilinmezlik duygusu (%44) psikososyal olarak stres oluşturan durumlardır. Hastalar en fazla kaygı (%45) ve belirsizlik (%47) yaşadıklarını ifade etmiştir. Hastaların %79’unun stresle baş etmek için namaz kılma, dua etme gibi manevi uygulamalar yaptığı,%70’inin duygu, düşünce ve sorunlarını yakın çevresiyle paylaştığı bulunmuştur. Hastaların kemoterapinin fiziksel yan etkileri ile baş etmek için en çok kullandıkları yöntemler; reçete edilen ilacı almak (%77) ve sağlık kuruluşuna başvurmaktır (%62). Hastalar, SBTÖ alt boyutlarından en fazla kendine güvenli yaklaşımı kullanmışlardır. Hastaların boyun eğici yaklaşım alt boyut puan ortalaması, eğitim durumuna ve yaş gruplarına göre; İyimser yaklaşım alt boyut puan ortalaması tanı süresi, medeni durum ve cinsel sorun yaşama durumuna göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p< 0,05). Fiziksel sorunlar ile baş etmede profesyonel yardım alanların almayanlara göre çaresiz yaklaşım alt boyut puan ortalaması; psikososyal sorunlarla baş etmede dikkatini başka yöne çekme davranışı kullananların kullanmayanlara göre boyun eğici yaklaşım alt boyut puan ortalaması daha düşüktür (p< 0,05). Bu sonuçlar doğrultusunda, eğitim düzeyi, yaş, medeni durum, tanı süresi stresle başa çıkma tarzları üzerinde etkilidir. 40 yaş altı hastaların, bekarların, eğitim durumu yüksek olanların, tanı aldığı süre 24 aydan az olanların, profesyonel yardım alanların ve dikkati başka yöne çekme tekniği kullananların stresle daha etkili baş ettikleri bulunmuştur. Hastaların hemşireler tarafından psikososyal ve psikoeğitimsel açıdan desteklenmesi, sosyal destek ve stresle baş etme düzeylerinin belirlenmesi ve güçlendirilmesi önerilmektedir. |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | http://hdl.handle.net/20.500.12498/5460 |