Giriş ve Amaç: Araştırma, böbrek nakli yapılan hastaların immünosüpresif ilaç uyumu ve umutsuzluk düzeylerini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Araştırma Ocak 2015-Haziran 2019 tarihleri arasında bir üniversite hastanesinde böbrek nakli yapılmış ve nefroloji polikliniğinde takibi devam eden çalışmaya gönüllü katılan 158 hasta ile tanımlayıcı kesitsel olarak yapıldı. Veriler, Tanıtıcı Bilgi Formu, İmmunosupresif Tedaviye Uyum Ölçeği ve Beck Umutsuzluk Ölçeği ile toplandı. Bulgular: Eğitim düzeyinin ilaç uyumunu etkilemediği ancak umutsuzluk toplam puanını anlamlı derecede etkilediği, çekirdek ailede yaşayan alıcıların ilaç uyumlarının daha yüksek ve geniş ailede yaşayanların ise daha düşük olduğu bulundu. Kamu çalışanı olan alıcıların daha az umutsuz ve serbest mesleği olanların daha fazla umutsuz, canlı vericiden nakil olan bireylerde kadavraya göre ilaç uyumunun daha yüksek ve nakil sonrası enfeksiyonu olan alıcıların umutsuzluk düzeylerinin daha yüksek olduğu saptandı. Sosyal aktivite yapma durumu ile umutsuzluk düzeyi arasında bir ilişki olduğu ancak ilaç uyumu ile arasında bir ilişki olmadığı belirlendi. İmmünosupresif tedaviye uyumları yüksek ve umutsuzlukları orta düzey bulundu ve umutsuzluk düzeyi ile ilaç uyumu arasında anlamlı ilişki olmadığı saptandı. Sonuç ve Öneriler: Hastaların eğitim düzeyinin yüksek olmasının, sosyal aktiviteye dahil olmasının ve kamuda çalışmasının umutsuzluğa karşı koruyucu bir faktör olduğu söylenebilir. Aynı zamanda nakil sonrası enfeksiyonun umutsuzluğu olumsuz anlamda etkilediği ve bu bağlamda postop hemşirelik bakımının enfeksiyonun önlenmesi ve dolaylı olarak umutsuzluğun da önlenmesi, açısından oldukça büyük öneme sahip olduğu vurgulanabilir. İlaç uyumunun kadavradan nakil olanlarda daha kötü olduğu ve umutsuzluk düzeyinin ilaç uyumunu olumsuz etkilemediği araştırma sonucuna göre söyle söylenebilir.
Eser Adı (dc.title) | Böbrek Nakli Yapılan Hastaların İmmünosüpresif İlaç Uyumu ve Umutsuzluk Düzeylerinin Belirlenmesi |
Yayın Türü (dc.type) | Konferans Bildirisi |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | GÜLER, Sevim |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | BAYIR, Berna |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | KARGIN, Maral |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | DOLU KUBİLAY, Şengül |
Atıf Dizini (dc.source.database) | Diğer |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Böbrek Nakli |
Konu Başlıkları (dc.subject) | İmmünosüpresif Tedavi |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Uyum |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Umutsuzluk |
Yayıncı (dc.publisher) | 1. Uluslararası Hemşirelikte Palyatif Bakım Kongresi |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2022 |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2023-02-17T06:03:01Z |
Açık Erişim tarihi (dc.date.available) | 2023-02-17T06:03:01Z |
Özet (dc.description.abstract) | Giriş ve Amaç: Araştırma, böbrek nakli yapılan hastaların immünosüpresif ilaç uyumu ve umutsuzluk düzeylerini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Araştırma Ocak 2015-Haziran 2019 tarihleri arasında bir üniversite hastanesinde böbrek nakli yapılmış ve nefroloji polikliniğinde takibi devam eden çalışmaya gönüllü katılan 158 hasta ile tanımlayıcı kesitsel olarak yapıldı. Veriler, Tanıtıcı Bilgi Formu, İmmunosupresif Tedaviye Uyum Ölçeği ve Beck Umutsuzluk Ölçeği ile toplandı. Bulgular: Eğitim düzeyinin ilaç uyumunu etkilemediği ancak umutsuzluk toplam puanını anlamlı derecede etkilediği, çekirdek ailede yaşayan alıcıların ilaç uyumlarının daha yüksek ve geniş ailede yaşayanların ise daha düşük olduğu bulundu. Kamu çalışanı olan alıcıların daha az umutsuz ve serbest mesleği olanların daha fazla umutsuz, canlı vericiden nakil olan bireylerde kadavraya göre ilaç uyumunun daha yüksek ve nakil sonrası enfeksiyonu olan alıcıların umutsuzluk düzeylerinin daha yüksek olduğu saptandı. Sosyal aktivite yapma durumu ile umutsuzluk düzeyi arasında bir ilişki olduğu ancak ilaç uyumu ile arasında bir ilişki olmadığı belirlendi. İmmünosupresif tedaviye uyumları yüksek ve umutsuzlukları orta düzey bulundu ve umutsuzluk düzeyi ile ilaç uyumu arasında anlamlı ilişki olmadığı saptandı. Sonuç ve Öneriler: Hastaların eğitim düzeyinin yüksek olmasının, sosyal aktiviteye dahil olmasının ve kamuda çalışmasının umutsuzluğa karşı koruyucu bir faktör olduğu söylenebilir. Aynı zamanda nakil sonrası enfeksiyonun umutsuzluğu olumsuz anlamda etkilediği ve bu bağlamda postop hemşirelik bakımının enfeksiyonun önlenmesi ve dolaylı olarak umutsuzluğun da önlenmesi, açısından oldukça büyük öneme sahip olduğu vurgulanabilir. İlaç uyumunun kadavradan nakil olanlarda daha kötü olduğu ve umutsuzluk düzeyinin ilaç uyumunu olumsuz etkilemediği araştırma sonucuna göre söyle söylenebilir. |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | http://hdl.handle.net/20.500.12498/5644 |