Anne Sütü ve Alerjik Reaksiyonlara Maruziyet
DAĞ TÜZMEN, Hafize; YAŞAR YETİŞMİŞ, Habibe; ALTINKAYNAK, Huriye
Loading
Name | Size | Description |
---|---|---|
9ef2113df89b12217e7c4f2db0ffb275d01d469428728fd262ecaf1226108cdc.pdf | 311.1Kb |
Abstract
Son yıllarda ülkemizde artmakta olan alerjik reaksiyon, bazı besinlere (inek sütü,
yumurta, fıstık vb.) karşı vücutta aşırı olarak immün reaksiyon gelişmesidir. Anne sütünün 4-5
ay gibi kısa bir süre verilmesi bebeğin bağırsak mikrobiyotası gelişimini yavaşlatır ve alerjik
olmaya yatkın hale gelmesine neden olur. Alerji gelişmesine neden olan diğer faktörler arasında
annenin kilosu, bebeğin doğum şekli, emzirme ve prematürite ile ilgili durumlar sayılabilir.
Anne sütünün uzun süreli kullanıımı ve ek gıda veya formül mamalara daha geç başlamanın
alerji gelişimini azaltacağı belirtilmiştir. İlk 6 ay anne sütü alan bebeklerde mikrobiyota
gelişiminin olumlu yönde etkilendiği ve anne sütünün özellikle besinlere karşı alerjik
reaksiyonların gelişimini engellediği gözlenmiştir. Besinlere karşı oluşan alerjik reaksiyon,
bağışıklık sisteminin bir elemanı olan İmmunoglobulin E (IgE) antikorunun aracılığı ile
gelişebilmektedir. IgE hücrelerinin alerjen maddeyi tanıması ile birtakım belirtiler (ishal,
kusma, karın ağrısı vb.) görülür. Besinlere karşı oluşan alerjik reaksiyon, anaflaktik şok gibi
daha ileri sağlık sorunlarını beraberinde getirebilmektedir. Oluşabilecek olumsuz durumların
önüne geçmek için ebeler tarafından annelere gerekli bilgilerin verilmesi, anne sütünün ve
emzirmenin öneminin anlatması ve danışmanlık hizmetlerinin nitelikli bir şekilde sürdürülmesi
gerekmektedir.... Show more Show less