Dijital Dünyada Müslüman Kalmak
Özet
2000’lerden sonra dijitalleşen dünya, yeni bir toplumsal paradigma ve yeni bir “dijital kültür” ortaya çıkarmıştır. Bilgi edinme, anlam dünyamızı oluşturma, başta din olmak üzere diğer değerlere dair yeni sorunların ve soruların ortaya çıkmasında, mahremiyetin dönüşmesinde, toplumsal hareketlerin oluşmasında bu paradigma hakimdir. İnternet, televizyon artık bir kimlik edinme mekânıdır. Hayatımızın bütün aşamalarında düşüncelerimizden eylemlerimize, tercihlerimize, ilişkilerimize kadar karar verişlerimizi bu mekânın paradigması belirliyor. Bu paradigmaya en büyük ivmeyi kazandıran ise gör(ün)mek ve algıla(n)mak ! Dijital dünyanın yeni kimlik paradigmasıyla insan hem sınırsız bir dünya görür ve algılar hem de bu dünyada görünmek ve algılanmak istemektedir. Filozof Berkeley “görünmek algılanmaktır”, Emile Zola “bir şeyin fotoğrafını çekmedikçe onu gerçekten görmüş olduğunu iddia edemezsin”, Walter Benjamin “tarih artık görüntülere kalıyor, hikâyelere değil” ifadeleri aslında bugün dijital dünyanın insanının nasıl görünmek ve algılanmak istendiğini anlatan ifadelerdir.
Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir:

DSpace@Karatay by Karatay University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..