Anne Sütü Alımı Ve Süresinin Çocukluk Çağı Hastalıkları Üzerine Etkileri

Bağışıklık sisteminin gelişmesinde anne sütünün önemi yüksektir. Anne sütünün Ig A ve bazı antikorların bulundurması, bağırsak flora oluşmasına katkı sağlaması, prebiyotik ve probiyotik özelliği bulunması, hücresel bağışıklığın gelişmesinde önemli rol oynaması bağışıklık sistemi üzerine etkilerinin başlıcalarıdır. Anne sütü ile yapılan son çalışmalar derlendiğinde; yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde kısa süreli anne sütü alan bebeklerin daha çok otitis media ve solunum yolu hastalıklarına maruz kaldığı belirlenmiştir. İlk iki yıl boyunca anne sütü alımının rotavirüs kaynaklı ishale bağlı morbidite ve mortaliteyi önlediği gösterilmiştir. Emzirme süresinin uzun olmasının Kawasaki hastalığı üzerinde koruyucu etkisinin olduğu fakat bu durumun maruz kaldıktan sonra hastalığın seyrini etkilemediği gösterilmiştir. Anne sütü alan çocuklar, kolostrum almayan veya hazır mama ile beslenen çocuklara göre Kawasaki hastalığına daha az maruz kalmıştır. Bir meta-analizde doğumdan sonraki ilk aylarda yalnızca anne sütü ile beslenmenin, çocukluk çağında daha düşük astım riski ile karşı karşıya kalınacağını vurgularken, başka bir çalışmada anne sütünün alerjik hastalıklar üzerinde etkisiz olduğunu hatta anne sütün alımının alerjik hastalıklara yatkınlığı arttırıcı etkiye sahip olduğunu iddia etmektedir. Anne sütü almayan çocukların kısa süreli de olsa anne sütü alan çocuklara göre astım riskinin daha yüksek olduğu, ancak anne sütü alımı ile atopik dermatit veya alerjik rinit arasında bir ilişki olmadığı gösterilmiştir. Dört ay veya daha uzun süre anne sütü ile beslenen çocuklarda çocukluk çağı egzaması riskinin azaldığı ve dört yaşa kadar alerji riskinin azaldığı görülmüştür.