Evlilik ilişkisi, kadın ve erkeğin sosyal, ekonomik, duygusal, libidinal ve manevi amaçlar dâhil olmak üzere çeşitli nedenlerle bir araya gelmesini sağlayan, çiftlerin haklarını, görevlerini belirleyen ve bu durumu yasal ve sosyal olarak doğrulayan bir birlikteliktir. Bu birlikteliğin devamlılığı ise kültürlerarası farklılık göstermektedir. Bazı toplumlarda evliliğin devamlılığı bir zorunluluk iken bazı toplumlarda çiftlerin tercihlerine bağlıdır. Zorunluluktan veya tercihen sürekliliğini bozmayan evliliklerin devamlı olmasını etkileyen birtakım dinamikler vardır. Bu dinamikler çiftler arasında değişkenlik göstermektedir. Evlilik kurumunun oluşmasından önce her birey, kendi içinde gelişim dönemlerinden geçmektedir. Bu gelişim dönemlerinden biri olan bebeklik döneminde ki bağlanma durumu ile yetişkinlik dönemindeki bağlanma ilişkisi benzerlik göstermektedir. Nitekim bireyin bebeklik evresindeki bağlanma nesnesi anne, baba veya bakıcısı iken yetişkinlik evresinde eşi veya partneridir. Bu sebeple yakın ilişkilerde bağlanma durumunun evlilik kurumunu etkilediği düşünülmektedir. Evlilik sürecinde bireyler olumlu veya olumsuz durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Evlilik doyumu bireylerin birlikteliklerinden aldıkları olumlu-olumsuz tatminler ile doğru orantılıdır. Bu minvalde çalışmanın amacı, çiftlerin evlilik deneyimlerinde bağlanma ve evlilik doyumunun ilişkisini incelemektir. Çalışmanın yönteminde hem nicel hem de nitel araştırma yöntemi tercih edilmiştir. Katılımcıların belirlenmesinde amaçlı örneklem yöntemlerinden ölçüt örneklem yöntemi uygulanmıştır. Araştırmanın nicel kısmına 601, nitel kısmına 30 evli birey katılmıştır. Nicel ölçekler; sosyodemografik bilgi formu, İlişki Ölçekleri Anketi, Evlilik Yaşamı Ölçeğidir. Nicel verilerin analizinde ise SPSS 24.0 yazılımı kullanılmıştır. Nitel verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmış ve veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Yapılan analiz neticesinde evlilik deneyimi uzun yıllara dayanan ve güvenli bağlanma stiline sahip olan kişilerin, evlilikten aldıkları doyum düzeylerinin pozitif yönlü ve anlamlı olduğu, buna ek olarak kayıtsız bağlanma stiline sahip bireylerin evlilikten aldıkları doyumun negatif yönlü ve anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcıların, eşleri ile olan etkileşimleri, iletişimleri, duygusal bağları ve sahip oldukları kişilik özelliklerinin evliliğin doyumu ve devamlılığı üzerinde etkili olduğunu bununla birlikte evlenme şeklinin doyum ve devamlılıkta çok az etkisinin bulunduğunu ifade ettikleri tespit edilmiştir.
Eser Adı (dc.title) | Çiftlerin Evlilik Deneyimlerinde Bağlanma ve Evlilik Doyumunun İlişkisinin İncelenmesi |
Yayın Türü (dc.type) | Tez |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | GİDER, Büşra |
Atıf Dizini (dc.source.database) | Diğer |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Evlilik Deneyimi |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Evlilikte Bağlanma |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Evlilikte Doyum |
Yayıncı (dc.publisher) | KTO Karatay Üniversitesi |
Tez Danışmanı (dc.contributor.advisor) | BUDAK, Hatice |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2023 |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2023-08-14T13:58:00Z |
Açık Erişim tarihi (dc.date.available) | 2023-08-14T13:58:00Z |
Tez Türü (dc.type.thesis) | Yüksek Lisans |
Özet (dc.description.abstract) | Evlilik ilişkisi, kadın ve erkeğin sosyal, ekonomik, duygusal, libidinal ve manevi amaçlar dâhil olmak üzere çeşitli nedenlerle bir araya gelmesini sağlayan, çiftlerin haklarını, görevlerini belirleyen ve bu durumu yasal ve sosyal olarak doğrulayan bir birlikteliktir. Bu birlikteliğin devamlılığı ise kültürlerarası farklılık göstermektedir. Bazı toplumlarda evliliğin devamlılığı bir zorunluluk iken bazı toplumlarda çiftlerin tercihlerine bağlıdır. Zorunluluktan veya tercihen sürekliliğini bozmayan evliliklerin devamlı olmasını etkileyen birtakım dinamikler vardır. Bu dinamikler çiftler arasında değişkenlik göstermektedir. Evlilik kurumunun oluşmasından önce her birey, kendi içinde gelişim dönemlerinden geçmektedir. Bu gelişim dönemlerinden biri olan bebeklik döneminde ki bağlanma durumu ile yetişkinlik dönemindeki bağlanma ilişkisi benzerlik göstermektedir. Nitekim bireyin bebeklik evresindeki bağlanma nesnesi anne, baba veya bakıcısı iken yetişkinlik evresinde eşi veya partneridir. Bu sebeple yakın ilişkilerde bağlanma durumunun evlilik kurumunu etkilediği düşünülmektedir. Evlilik sürecinde bireyler olumlu veya olumsuz durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Evlilik doyumu bireylerin birlikteliklerinden aldıkları olumlu-olumsuz tatminler ile doğru orantılıdır. Bu minvalde çalışmanın amacı, çiftlerin evlilik deneyimlerinde bağlanma ve evlilik doyumunun ilişkisini incelemektir. Çalışmanın yönteminde hem nicel hem de nitel araştırma yöntemi tercih edilmiştir. Katılımcıların belirlenmesinde amaçlı örneklem yöntemlerinden ölçüt örneklem yöntemi uygulanmıştır. Araştırmanın nicel kısmına 601, nitel kısmına 30 evli birey katılmıştır. Nicel ölçekler; sosyodemografik bilgi formu, İlişki Ölçekleri Anketi, Evlilik Yaşamı Ölçeğidir. Nicel verilerin analizinde ise SPSS 24.0 yazılımı kullanılmıştır. Nitel verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmış ve veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Yapılan analiz neticesinde evlilik deneyimi uzun yıllara dayanan ve güvenli bağlanma stiline sahip olan kişilerin, evlilikten aldıkları doyum düzeylerinin pozitif yönlü ve anlamlı olduğu, buna ek olarak kayıtsız bağlanma stiline sahip bireylerin evlilikten aldıkları doyumun negatif yönlü ve anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcıların, eşleri ile olan etkileşimleri, iletişimleri, duygusal bağları ve sahip oldukları kişilik özelliklerinin evliliğin doyumu ve devamlılığı üzerinde etkili olduğunu bununla birlikte evlenme şeklinin doyum ve devamlılıkta çok az etkisinin bulunduğunu ifade ettikleri tespit edilmiştir. |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | http://hdl.handle.net/20.500.12498/6017 |