COVID-19 virüsü 2019 yılında Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkmış ve tüm Dünya da hızlıca yayılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü 2020 yılının şubat ayında COVID-19 (koronavirüs) hastalığını tanımlamıştır. Virüs insanlar üzerinde ciddi mortalite ve morbiditeye yol açmıştır. Virüsün tüm yaş gruplarında ciddi etkileri olduğu belirtilmekle birlikte gebelik döneminde meydana gelen fizyolojik ve immünolojik değişiklikler nedeniyle gebelerin enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olduğu belirtilmektedir. Yapılan güncel araştırmalara göre COVID-19 virüsü tromboembolizm riskini 4-5 kat arttırmakta, solunumu deprese ederek saturasyon düzeyini düşürmektedir. Bu durum erken doğum ve sezaryen oranlarını etkilemiştir. Ayrıca COVID-19 virüsünün fizyolojik belirtilerinin yanında psikolojik olarak da anne adaylarını etkilemiştir. Anne adaylarının yaşamış olduğu, karantina şartları nedeniyle kontrole gidemedikleri için hastalığa yakalanma korkusu, bebeğiyle buluşamama korkusu, bebeğini kaybetme korkusu, ruhsal sağlıklarını etkilerken aynı zamanda virüs nedeniyle gebelerin ölüm düşüncesi, doğum anında ailesinin yanında olamayacağı düşüncesi, gibi düşünceler gebelerin, anksiyete ve depresyon düzeylerini arttırdığı görülmüştür. Gebelerin artan anksiyete ve depresyon düzeylerinin doğum sonrasında postpartum depresyon riskini de artırdığı saptanmıştır. Bu süreçte sağlık profesyonelleri tarafından gebelerin sadece fizyolojik olarak değil aynı zamanda ruhsal olarak da takibinin yapılması önerilmektedir.
Eser Adı (dc.title) | Covid-19 Pandemi Sürecinin Gebelik Dönemindeki Fizyolojik ve Ruhsal Etkisine Kısa Bir Bakış |
Yayın Türü (dc.type) | Konferans Bildirisi |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | DEMİR, Ayşenur |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | DURAN, Büşra |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | DÖNER, ŞERİFE İREM |
Atıf Dizini (dc.source.database) | Diğer |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Covid-19 |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Ruh Sağlığı |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Gebelik |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Fizyoloji |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2021 |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2023-02-23T13:43:13Z |
Açık Erişim tarihi (dc.date.available) | 2023-02-23T13:43:13Z |
Özet (dc.description.abstract) | COVID-19 virüsü 2019 yılında Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkmış ve tüm Dünya da hızlıca yayılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü 2020 yılının şubat ayında COVID-19 (koronavirüs) hastalığını tanımlamıştır. Virüs insanlar üzerinde ciddi mortalite ve morbiditeye yol açmıştır. Virüsün tüm yaş gruplarında ciddi etkileri olduğu belirtilmekle birlikte gebelik döneminde meydana gelen fizyolojik ve immünolojik değişiklikler nedeniyle gebelerin enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olduğu belirtilmektedir. Yapılan güncel araştırmalara göre COVID-19 virüsü tromboembolizm riskini 4-5 kat arttırmakta, solunumu deprese ederek saturasyon düzeyini düşürmektedir. Bu durum erken doğum ve sezaryen oranlarını etkilemiştir. Ayrıca COVID-19 virüsünün fizyolojik belirtilerinin yanında psikolojik olarak da anne adaylarını etkilemiştir. Anne adaylarının yaşamış olduğu, karantina şartları nedeniyle kontrole gidemedikleri için hastalığa yakalanma korkusu, bebeğiyle buluşamama korkusu, bebeğini kaybetme korkusu, ruhsal sağlıklarını etkilerken aynı zamanda virüs nedeniyle gebelerin ölüm düşüncesi, doğum anında ailesinin yanında olamayacağı düşüncesi, gibi düşünceler gebelerin, anksiyete ve depresyon düzeylerini arttırdığı görülmüştür. Gebelerin artan anksiyete ve depresyon düzeylerinin doğum sonrasında postpartum depresyon riskini de artırdığı saptanmıştır. Bu süreçte sağlık profesyonelleri tarafından gebelerin sadece fizyolojik olarak değil aynı zamanda ruhsal olarak da takibinin yapılması önerilmektedir. |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | http://hdl.handle.net/20.500.12498/5717 |