Amaç: COVID-19 enfeksiyonu, tüm dünyada etkili olup, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak kabul edilmiştir COVID-19’un yayılımını önlemek amaçlı alınan idari tedbirler fiziksel inaktivitenin toplum genelinde artmasına neden olmuştur. Çalışmamızın amacı, COVID-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz dönemde aktif yaşam tarzını sürdürmek amacıyla yapılan egzersizin anksiyete-depresyon, sosyal medya bağımlılığı, fiziksel aktivite düzeyi ve yaşam kalitesi üzerine etkileri incelemektir. Yöntem: Araştırmaya Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünde okuyan öğrencilerin aile bireylerinden gönüllü olduğunu beyan eden 18 yaş üstü toplam 30 birey dahil edildi. Bireyler; Bergen Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği Kısa Formu, Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ve Nottingham Sağlık Profili kullanılarak değerlendirildi. Egzersizler haftada 5 gün, 4 hafta boyunca öğrenciler tarafından aile bireylerine uygulandı Egzersiz öncesi ve sonrası durum Wilcoxon testi kullanılarak test edildi. Bulgular: Egzersiz eğitimi öncesi ve sonrasında Bergen sosyal medya bağımlılık ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres-21 Ölçeği (DASÖ-21) ve Nothingam Sağlık Profili sonuçlarında anlamlı fark görülmezken (p>0.05) Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi skoru toplam puanları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p>0.05). Sonuç: Pandemi süresince, haftanın 5 günü ve 4 hafta boyunca uygulanan ev tabanlı egzersiz programı kişilerin fiziksel aktivite düzeylerinde artış sağlarken, anksiyete, depresyon, sosyal medya bağımlılığı ve yaşam kalitesi düzeylerine etkisi olmadığı görülmektedir.
Eser Adı (dc.title) | Covid-19 Pandemisi Sürecinde Ev Tabanlı Egzersiz Programının Anksiyete, Depresyon, Sosyal Medya Bağımlılığı, Fiziksel Aktivite Düzeyi ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkileri |
Yayın Türü (dc.type) | Makale |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | KALAYCIOĞLU, Tuğçe |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | ZABİT, Ferdiye |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | HÜRER, Cemaliye |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | ŞENOL, Emine Ahsen |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | GÜNAYDIN, Özge Ece |
Yazar/lar (dc.contributor.author) | AKKOYUN SERT, Özlem |
Atıf Dizini (dc.source.database) | Diğer |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Pandemi |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Egzersiz |
Konu Başlıkları (dc.subject) | İnaktivite |
Konu Başlıkları (dc.subject) | Depresyon |
Yayın Tarihi (dc.date.issued) | 2022 |
Kayıt Giriş Tarihi (dc.date.accessioned) | 2023-02-09T08:26:15Z |
Açık Erişim tarihi (dc.date.available) | 2023-02-09T08:26:15Z |
Özet (dc.description.abstract) | Amaç: COVID-19 enfeksiyonu, tüm dünyada etkili olup, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak kabul edilmiştir COVID-19’un yayılımını önlemek amaçlı alınan idari tedbirler fiziksel inaktivitenin toplum genelinde artmasına neden olmuştur. Çalışmamızın amacı, COVID-19 pandemisi ile mücadele ettiğimiz dönemde aktif yaşam tarzını sürdürmek amacıyla yapılan egzersizin anksiyete-depresyon, sosyal medya bağımlılığı, fiziksel aktivite düzeyi ve yaşam kalitesi üzerine etkileri incelemektir. Yöntem: Araştırmaya Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünde okuyan öğrencilerin aile bireylerinden gönüllü olduğunu beyan eden 18 yaş üstü toplam 30 birey dahil edildi. Bireyler; Bergen Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği Kısa Formu, Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ve Nottingham Sağlık Profili kullanılarak değerlendirildi. Egzersizler haftada 5 gün, 4 hafta boyunca öğrenciler tarafından aile bireylerine uygulandı Egzersiz öncesi ve sonrası durum Wilcoxon testi kullanılarak test edildi. Bulgular: Egzersiz eğitimi öncesi ve sonrasında Bergen sosyal medya bağımlılık ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres-21 Ölçeği (DASÖ-21) ve Nothingam Sağlık Profili sonuçlarında anlamlı fark görülmezken (p>0.05) Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi skoru toplam puanları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p>0.05). Sonuç: Pandemi süresince, haftanın 5 günü ve 4 hafta boyunca uygulanan ev tabanlı egzersiz programı kişilerin fiziksel aktivite düzeylerinde artış sağlarken, anksiyete, depresyon, sosyal medya bağımlılığı ve yaşam kalitesi düzeylerine etkisi olmadığı görülmektedir. |
Yayın Dili (dc.language.iso) | tr |
Tek Biçim Adres (dc.identifier.uri) | http://hdl.handle.net/20.500.12498/5561 |